Hammadde maliyetlerimizin dolara endeksli olması sebebiyle rekabet gücümüzü bir hayli yitirdik. Şu sıralar tek ümidimiz yerli firma üreticilerinin fiyatlarını Avrupa üreticilerinden biraz daha aşağıda tutabilmeleridir. Bu durum elbette kar marjlarının çok düşük olduğu 'commodity' mallar için geçerlidir. Katma değeri daha yüksek olan, daha teknolojik ürünlere yönelmek, markaya yatırım yapmak, sanıyorum tek çıkış yolumuz. Örneğin biz bir yandan Magmaweld markamızın bilinilirliğini artırırken, bir yandan da yüksek teknolojik makineler ve otomasyon sistemleri üretimine yatırım yapıyoruz:' Kaynak makinelerimiz ağır şartlarda uzun süre çalışmaya uygun "Bizim ürettiğimiz makineler çok dayanıklı, Türkiye'nin hemen her yerinde her türlü ağır şartlarda uzun süre çalışmaya uygun makinelerdir. 30 yıllık makine üreticisiyiz ve 34 tersane• eylül/ ekim 2010 kullanıcılarımızın bizden ne beklediğini iyi biliyoruz. Sürekli olarak kendimizi geliştiriyoruz. Makinelerimizle, ortam ısısı gölgede 40 °C iken, 24 saat hiç durmadan, nominal akımda kaynak yapılabilir. Ayrıca tersaneler gibi deniz kenarında aşırı rutubetin ve aşırı tuz yoğuşmasının yaşandığı ortamlarda makinelerimiz çok rahat çalışırlar ve uzun yıllar hizmet verirler. Kolay arızalanmazlar ve ithal makinelere göre bakım giderleri de son derece düşüktür. Kaynak, ağır bir iştir ve genelde de zor şartlarda yapılır. Şantiyelerin günlük giderlerinin yüksek olması, kaynak işinin en hızlı biçimde yapılmasını gerektirir; yani makinelerden hiç durmadan çalışması beklenir. Dolayısıyla makinenin, günlük ark süresinin uzunluğu ile elde edilecek tasarruf, başka kriterle kıyaslanamayacak kadar önemlidir. Enerji ve benzer tasarruflar normalde kaynak maliyetlerinin içinde ihmal edilebilir boyuttadır. Ama 1 saatlik bir duruşun şantiyelere maliyeti muazzamdır. Burada önemli olan, işe en uygun, yani kaynakçının en rahat ve hızlı çalışabileceği ve ekonomik servis verilebilen teknolojiye sahip makinenin kullanılmasıdır. Bizim işimiz de, en uygun teknolojileri kullanarak istenilen bu nitelikleri karşılayacak makineleri, en yüksek kalitede ve en ekonomik olarak üretmek. Kaynak yapılacak metal levhalar veya profiller, tasarıma uygun olarak genellikle termal bir kesim işlemine tabii tutulurlar. Kesim işleri ne kadar hassasolursa, kaynak işlemi de o denli hızlı ve kusursuz olur. Bu ihtiyaca da en iyi çözümü sunabilmek üzere hem hassas,hem de hassasiyeti uzun yıllar bozulmayan, toplam kesme maliyetleri en düşük CNC kontrollü X-Y kesme tablalarını da üretiyoruz. Burada da, yine işe en uygun teknolojinin seçimi, verimlilik, yani birim kesme maliyetleri çok önemli. Kesim işlemi giyotin, testere, punch, oksijen, plasma, laser gibi muhtelif teknolojiler kullanarak yapılabiliyor:' Kaynak eğitim çalışmalarını sürekli destekliyoruz "Eğitim, Oerlikon adı ile adeta özdeşleşmiştir. 1965 yılından beri her yıl yüzlerce kaynakçı yetiştiriyor, yani birçok insanımızı meslek sahibi yapıyoruz. Son on yıldır, eğitimlerimizin sayısını arttırarak hem istanbul'da, hem de Manisa'da kurslar açıyoruz. Bunun dışında hem işe özel kurslar, hem de ihtisas eğitimleri veriyoruz. Yüksek seviyeli eğitimler olarak da hem üniversitelerin kaynak uzmanlık ve mühendislik programlarına, hem de teknik lise ve yüksek okullara eğitmen, atölye ve laboratuvar destekleri veriyoruz:' "Gerek Oerlikon'da gerekse de Magma Mekatronik'de AR-GE bir zorunluluktur. Uluslararası pazarda mücadele etmek için yaratıcılığı en temel unsur olarak görüyoruz. Dolayısı ile en önemli yatırımlarımız, yeni geliştirmekte olduğumuz ürünlerimiz ve bunların paralelinde üretim teknolojilerimizdir. Amacımız sektörümüzün ihtiyaç duyduğu ve duyacağı tüm kaynak tüketim malzemelerini, kaynak ve kesme makineleri ile otomasyon sistemlerini üretmek. Diğer yandan da kendi adımıza tescilli, uluslararası markamız olan Magmaweld markasını hem iç pazarda, hem de dış pazarda geliştirmek ve tanınır hale getirmek yine en önemli yatırım projelerimiz:' Türk gemi sanayiinde tekrar bir ivmelenme bekliyoruz "2008 yılına kadar 6 yıl boyunca hızlı bir büyüme gösteren gemi inşa sektörü, ihtiyacın çok üzerinde bir kapasiteyle günümüzde çalışıyor. Ne var ki bu süre zarfında hem tersaneler, hem bu sektördeki iş gücü, hem de Türkiye'nin bu alandaki uluslararası bilinilirliği muazzam gelişti. Bu durum, gelecekte Türk gemi sanayisini olumlu olarak etkileyecek. Biz, önümüzdeki yıldan itibaren bu alanda tekrar bir ivmelenme bekliyoruz:',r
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=