Tersane Dergisi 33. Sayı (Haziran 2014)

14 tersane • haziran 2014 sonlanmaya başladığı, Avrupa Bir- liği ülkelerinde de sonlanacağına dair analizlerin gündemde olduğu ve ekonomik iyileşmenin başladığı bu dönemde Türk gemi inşa sana- yinin eskiden olduğu gibi kimyasal tanker sınıfındaki gemilere değil, niş markete yönelik gemi tiplerinde uzmanlaşması gerekmektedir.” “Son yıllarda Türk gemi inşa sanayinin kaydettiği istikrar, yabancı yatırımcının ilgisini çekmekte ve dünyanın her yerinden Türkiye’ye gelmek isteyen yatırımcı bulun- maktadır. Fakat tersane arazilerinin Milli Emlak tarafından 49 yıllığına kiralanmış olması ve bu sürenin dol- masına 20 yıl kalması, yabancı yatı- rımcıların sektöre yönelik yatırım planlarını yavaşlatmaktadır. Tersane- lerin kiralama sürelerinin uzatılması halinde Türk gemi inşa sektörünün milyonlarca doları Türkiye’ye çeke- ceği kanısındayım.” Rekabet ettiğimiz ülkelerle eşit şartlarda değiliz Türkiye tersaneleri, mevcut dönemde, küresel ekonomik kriz ile başlayan sorunlar ve dünya ülkele- rinin kendi tersanelerine sağladığı yüzde 50’lere varan devlet destek- leriyle mücadele etmek zorundadır. Bu koşullar içerisinde ülkemiz ter- sanelerinin rekabet edebilirliği zora girmiş durumdadır. Rekabet edilen ülkelerde uygulanmakta olan koruma politikası ve teşvikler ile ekonomik belirsizlik, sektörümüzün bugününü ve geleceğini tehdit eden unsurlar olarak önümüzde durmaktadır. Reka- bet edilen ülkelerle eşit şartlarda dev- let desteği ve teşviklerin verilmesi ve ayrıca ürünün tüketiciye cazip hale getirilmesi için kredi desteği sağlan- ması, bu anlamda iki önemli çözüm yolu olarak görülmektedir.” Yan sanayiinin gelişimi gemi inşa sektörü için önemli “Ülkemizde gemi yan sanayi, gemi inşa sanayimizin son yıllardaki gelişimine paralel olarak gelişme göstermiş, ancak bazı ürünlerin ülkemizde üretiminin yetersizliği sebebiyle tersanelerimiz bunları yurtdışından ithal etmek zorunda kalmışlardır. Yan sanayinin gemi değerinin önemli bir yüzdesi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yan sanayinin gelişiminin gemi inşa sek- töründeki rolü daha iyi anlaşılmak- tadır.” “Gemi yan sanayi ürünlerinin ülkemiz genelinde küçük işletmeler tarafından yapılması nedeniyle talep- lerin karşılanmasında sorunlar ortaya çıkmakta; üretimde standardize olu- namayışı tersane ihtiyaçlarının ithal ürünlere kaymasına yol açmaktadır. Güverte teçhizatları, zincir, çapa gibi üretimlerin çok iyi düzeyde yapı- labilmesine karşın, seyir cihazları gibi elektronik ağırlıklı üretimlerin dünyada birkaç büyük üreticisi oldu- ğundan dolayı neredeyse hiç üretil- mediği göze çarpmaktadır. Ayrıca, gemi inşanın ham maddesi olan çelik sac ve profillerin ülkemizdeki üretimi, teslim süreçleri, ebatlar ve mukavemet standartları göz önüne alındığında, ihtiyacın çok az bir kıs- mını karşılayabildiği görülmektedir.” “Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen bugün askeri gemi inşaa- tında ulaştığımız yerli katkı oranı yüzde 70’ler mertebesine yaklaş- mıştır. Sivil gemi inşaatında da bu oran yüzde 50’nin üstünde, yüzde 60-65’ler mertebesindedir.” “Ulaştırma, Denizcilik ve Haber- leşme Bakanlığı himayesinde 5-7 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen ve ‘Her- kes İçin Ulaşım ve Hızlı Erişim’ sloganıyla yola çıkan 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda belirlenen hedeflerden biri de, gemi inşa sektörünün en az yüzde 90 yerli katkı payıyla gemi üretimi yapması- nın sağlanmasıdır.” “Kurulu kapasitenin tamamının kullanımı düşük seviyelerde olan tersanelerde kapasite kullanımının artırılması, teşvik ve devlet destek sistemi ve Eximbank Kredi Sistemi- nin gemi inşa sanayine düşük faizli ve uzun vadeli kredi sağlanması, yerli imalatı ve yerlilik oranının artırılması, Türk deniz ticaret filosunun yenilen- mesi ve rekabet gücünün artırılması, Türk gemi inşa sanayinin hedefleri olarak öne çıkmaktadır.” röportaj

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=