Tersane Dergisi 39. Sayı (Temmuz-Ağustos 2015)
14 tersane • temmuz 2015 yazılım ve edindiğimiz bilgi, kara - daki enerji tesislerinde de kullanıla - bilecek seviyede. Dolayısıyla yavaş yavaş bu alana adım atmaya gayret ediyoruz. Ki, denizcilikte bir dalga - lanma olduğunda, mühendislerimizi “plant”le ilgili işlemlere yönlendire - bilelim. Yani, yavaş yavaş ikinci bir iş kolu daha kurmaya çalışıyoruz. TERSANE: Gemi inşa sanayiinin Türk tasarımcıya bakışı nasıl? SEMİH ZORLU: Türk tersaneleri daha çok yerli tasarımcıyla çalışıyor. Bununla ilgili kimsenin bir ön yargısı yok açıkçası. Zaten sektörde herkes birbirini iyi tanır, kapasitesi nedir, hangi işi yapabilir, bilir. Dolaysıyla bir yerli-yabancı yarışına girmedik. Ancak Sismik Gemi projesinde, bu konuda tartışmalar yaşandığına şahit olduk. Bir Türk dizayn ofisinin, sis - mik kadar spesifik bir gemiyi tasarla - yabileceğine çok inanmadı insanlar. Özellikle know-how ve mühendis - lik konusunda böyle teknolojik bir gemiyi bir Türk tasarım ofisinin yapabileceği konusunda yoğun tar - tışma oldu. Ancak bunlar aşıldı, bir sıkıntı yaşamadık. Gemi suya indi, şu anda donatılıyor, yakın zamanda liman testlerine başlayacak. Dolayı - sıyla bu tarz önyargıları da yenmeye başlıyoruz. Bizim kendimize güvenmemiz lazım. Biz SEFT çatısı altındaki arkadaşlarımla birlikte birbirimize inandık ve güvendik. Bizimle çalı - şan tersaneler, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın, Deniz Kuvvet- leri’nin de zamanla kalite ve yakla - şımımızı gördükçe bize inandığını ve güvendiğini gördük. Bizler de bu güveni boşa çıkarmayacak şekilde ilerlemek için çalışıyoruz. TERSANE: Türkiye’deki gemi tasa - rım firmalarıyla ilgili neler söyleye - bilirsiniz? SEMİH ZORLU: Türkiye’de çok iyi firmalar var ama sayıları çok değil. Çünkü talep yüksek değil. İrili ufaklı bazı firmalar kriz nedeniyle maalesef kapandılar. Şu anda sayı olarak bir elin parmaklarını geçmez ama nitelik olarak, çok doğru çözüm - ler üreten, doğru firmalar var. TERSANE: Geleceğe yönelik plan - larınızdan, projelerinizden bahsede - bilir misiniz? SEMİH ZORLU: Savunma Sana - yiine girince farklı bir potaya girmiş olduk. Bununla ilgili sürekli teklif hazırlığındayız. Yakın zamanda bir karakol botu tasarımımız inşallah realize olacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın yeni projeleri var: Dalış Eğitim Botları, Yüzer Havuz Projesi veya şu anda devam etmekte olan Havuzlu Çıkarma Gemisi pro - jesi. Bu projelerin içinde mühendis - lik aşamalarında yer almaya gayret ediyoruz. Şu ana kadar katıldığımız seminer ve fuarlarda gördük ki ticari gemi alanında yeniden bir canlanma olacak. Yeni kurallarla birlikte daha ekonomik, tasarruflu, çevreci, kon - forlu gemiler üretilecek. Bu konuda da konsept tasarım hazırlıkları yapı - yoruz ki talep oluşmaya başladığında hazır çalışmalarımızı sunabilelim. TERSANE: Genel olarak gemi inşa sektörünü kısaca değerlendirebilir misiniz? SEMİH ZORLU: Şu anda Kore, Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’da ciddi manada ucuz işgücü ve ucuz bir gemi inşa sanayii var. Avrupa’da da farklı tip gemiler için know-how var. Biz bu ikisinin tam ortasında kaldık. Ne Uzakdoğu kadar ucuz, planlı ve hızlıyız; ne de Avrupalı kadar eli - mizde know-how var. Gemi inşa sanayiinin zirve yaptığı dönemde, Uzakdoğu’nun bakamadığı, yeti - şemediği talep bize damlıyordu. O damlama ile bile dünya dördüncü - lüğüne ulaşabilmiştik. O trendin bir - kaç yıl içinde yeniden canlanacağını tahmin ediyorum. Çünkü, krizden bugüne önemli yıllar geçti ve gemi - ler yaşlandı. Yavaş yavaş yenilenme ihtiyaçları doğacak. Türkiye gemi inşa sanayiinde butik çalışmasıyla var olan bir ülke. Nitelikli iş gücü, Avrupa’ya lokasyon olarak yakınlığı gibi artı değerlerin yavaş yavaş öne çıkacağını tahmin ediyorum. Çok fazla sayıda tersanemiz var. Belki o tersanelerin, ticari anlamda mümkünse biraz daha bir araya gelerek, daha yüksek kapasiteli işlere girebilmelerinde fayda var. Bu kolay bir iş değil ama bir çıkış yolu. Uzun vadeli güzel örnekler veren tersaneler, zaten şu anda çalı - şan tersaneler. Yeni gemi üretim anlamında Yalova’da 4-5 tersane, Tuzla’da belki 5-6 tersane faaliyet - lerine devam ediyorlar. Diğer tersa - nelerimiz de kısmen tamire döndü, kimisi de ciddi manada küçülerek pozisyonunu korumaya gayret etti. Buradan çıkış yolu, doğru nitelikli ürünleri yurtdışına sunabilmek. Yurtdışında yapılacak projeleri Uzakdoğu’ya göndermeyecek fiyat ve zamanlarla onların karşısına çıkabilmek lazım. Tabi bu kriz döneminde çok ciddi manada know-how ve insan kayboldu. Pek çok kişi sektörden uzaklaştı. Arada olan boşlukta refe - rans projeler de olmadığı için yeni insanlar eğitilemedi. Dolayısıyla arada bir insan kaynağı eksiği de var. “Re-start” etmemiz biraz zaman ala - cak, ama olacaktır. Bu kötü giden dönemlerde de ilerlememizi SEFT olarak sürdür - meye ve nitelikli insan gücü için bir buluşma noktası olmaya gayret ettik. İnşallah önümüzdeki yıllar çok daha büyük ve zor işlere imza attığımız yıllar olacaktır. röportaj
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=