Tersane Dergisi 39. Sayı (Temmuz-Ağustos 2015)

tersane • temmuz 2015 29 sendikadan ayrılırsın. Dolayısıyla bizim gibi tersanelerde, gemi inşa sanayiinde uzun yıllar görev yapan ve sonrasında emekli olan insanları bir arada tutan bir kuruluş yoktu. Zaman zaman çeşitli vesilelerle bir araya geldiğimizde, bir derneğin bizi bir arada tutabileceği fikrin- den hareketle bir dernek kurmaya karar verdik. Önce, Türkiye’nin eski tersaneleri olan Hasköy, Camialtı, Haliç, İstinye ve Pendik tersaneleri ve İzmir Alaybey Tersanesi’nden arkadaşlarla 2011 yılında bir temsil grubu kurduk. 2012 yılında da ilk resmi Genel Kurulumuzu yaparak Ali Can Bey başkanlığında Denizci- lik ve Tersane Mensupları Derneği’ni kurduk. 2014 yılında yaptığımız Ola- ğanüstü Genel Kurul’dan bu yana da Yönetim Kurulu Başkanlığını ben sürdürüyorum.” Derneğe sadece tersane ve deniz- cilik mensuplarının değil ailelerinin de üye olabildiğini belirten Demir- döven, “Şu anda Türkiye’de kamu tersanelerinde veya özel sektörde çalışmış, ailelerini de dahil edersek 300 bine yakın insan var. Amacı- mız, mümkün olduğu kadar asgari müştereklerde birleşerek insanları bir araya getirmek, sosyalleşmek. Hiçbir siyasi amacımız yok” diyor. Derneğin Türk gemi inşa sana- yiinin tarihine de sahip çıktığını sözlerine ekleyen Abdullah Demir- döven, şöyle devam ediyor: “Bizim hedefimiz, tersaneciliği korumak ve katkılarda bulunmak. Öncelikle, benim ve birçok dernek üyemizin mezun olduğu, 1984 yılında kapa- tılan Gemi Yapım Meslek Lisesi’ni yeniden hayata geçirmek istiyoruz. Kasımpaşa’da Haliç Tersanesi’nin içinde yer alan bu okul, atölye ders- lerinin tersanede yapılabilmesi, eği- timcilerin tersanede görev yapan insanlardan oluşmasıyla teknik eleman yetiştirme konusunda son derece başarılıydı. Böyle bir okula halen ihtiyaç olduğunu düşünüyo- ruz. Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi de bu okulun yeniden hayata geçmesi duru- munda eğitimcileriyle bizi destekle- yeceklerine söz verdiler. Bunun için öncelikle okulun yerini bulup hayata geçirmemiz lazım.” “Bir diğer hedefimiz de Pendik Motor Fabrikası’nın yeniden can- landırılması. Bu konuda bize destek veren GMO gibi, GİSBİR gibi birçok Sivil Toplum Kuruluşu var. Bilindiği gibi hayata geçmesi planlanan bir koster projesi var. Burada amaç yerli gemiler yapmak. Biz, ‘motoru yerli olmadan, yerli gemi olmaz’ görüşünü savunuyoruz. Bu projede 500’ün üstünde ana ve yardımcı makine üretme şansımız var. Bunu önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Pendik Motor Fabrikası’nda motor üretimi için her şey var. Zaten burada çok önemli makineler yapıldı. Şu anda çalışan 30 tane gemide bu fabrikada üretilen makineler var.” “Üçüncü bir hedefimiz ise, Tersane-i Amire’yi, yani şu anda Haliç Tersanesi olarak geçen ter- saneyi UNESCO Dünya Miras Listesi’ne sokmak. Bunun için ön çalışmalarımızı yaptık. Yaz tatili döneminde olduğumuz için çalış- maları hızlandıramıyoruz ama bir- takım bilgiler, dokümanlar topla- dık. Öncelikle Kültür Bakanlığı’na başvuru yapmamız gerekiyor. Tabi bu başvurunun ne sonuç vereceğini kestiremiyoruz. Çünkü aldığımız duyumlara göre, bu tersanenin satıl- ması düşünülüyor.” “Tersane-i Amire ile alakalı bir diğer hedefimiz de, bu tersanenin kuruluş gününü ‘Dünya Tersane- ciler Günü’ olarak kabul ettirmek. Dünyada bir ‘Tersaneciler Günü’ yok. Bizim tespitimize göre Haliç Tersanesi’nin temelinin atıldığı gün, 11 Aralık 1455. Nasıl 23 Nisan’ı ‘Dünya Çocuk Günü’ olarak tüm dünyaya kabul ettirebilmişsek, 11 Aralık’ı da ‘Dünya Tersaneciler Günü’ yapabiliriz. Bunu yetkili makamlara bir dosya şeklinde sun- duk. Yeni hükümet kurulduktan sonra da yine bıkmadan usanmadan bu çalışmalara devam edeceğiz. DENİZ-DER, teknede düzenlediği iftar yemeğiyle üyelerini ve ailelerini biraraya getirdi

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=