Tersane Dergisi 46. Sayı (Eylül-Ekim 2016)

24 tersane • eylül 2016 mesi için, iç sıcaklığını 36,8°C’de sabit tutmayı sağlayan fizyolojik denetim mekanizmalarına sahiptir. Derinin 200µm kadar altında bulunan sıcaklık artışına ve düşü- şüne duyarlı termoreseptörlerin uyarılıp hipotalamusa gönderdikleri sinyaller bu mekanizmaları tetikler. Soğuk bir ortamda hipotalamusa gönderilen bu sinyallerle vücut iç sıcaklığının korunması için kan akışı yavaşlatılır ve kasların titremesi ile ısı üretilir. Sıcak bir ortamda ise kan akışı hızlanır ve terleme ile vücut sıcaklığı dengelenir. Bu fizyolojik denetim mekanizmaları ne kadar az devreye giriyorsa, yani vücut çevre ile enerji dengesini ne kadar kolay bir şekilde kurabiliyorsa insan bulunduğu ortamı o oranda “konforlu” olarak algılar. Yine de ısıl konfor algısı kişiden kişiye değişebileceği için, bütün insanların kendilerini tam olarak konforlu hissettikleri belirli ortam şartlarını sağlamak mümkün değildir. Gemilerin yaşam mahalleri ile yolcu gemileri ve yat- larda, kamara ve kafeterya, yemek salonları, kapalı-açık dinlenme ve spor tesisleri vb. ortak yaşam yerlerinde konforun sadece gürültü ve hava sıcaklığı ile değerlen- dirilmesi, ilgili yerlerde konforlu şartların oluşması için yeterli değildir. Bu nedenle gürültü ve titreşim paramet- relerinin yanı sıra, ısıl konfor parametrelerinin tümünün bir bütün olarak ele alınması, personel ve yolcular için konforlu şartların oluşturulmasında temel bir zorunlu- luktur. Bu çalışmanın amacı, gerek titreşim gerekse de ısıl konfor parametrelerini değerlendirmek, ilgili stan- dartların verdiği konfor aralıklarını da dikkate alarak, yük ve yolcu gemilerinin, spor ve gezinti tekneleri ile yatların yaşam mahalleri için bir “genel konfor bölgesi” ortaya koymaktır. 2. MEVCUT STANDARTLAR Konfora ilişkin standartları genel olarak titreşim- gürültü ve ısıl konfora ilişkin standartlar olarak iki büyük grupta toplamak mümkündür. İzleyen bölümlerde mevcut standartlardan yararlanarak tüm konfor parametreleri hakkında bilgi verilmiştir. 2.1. Titreşim ve Gürültü Açısından Konfora İlişkin Standartlar Frekans aralığı 1-100 Hz arasında olan yapısal hare- ketlere titreşim denir. Endüstriyel makinalar, karayolu ve raylı ulaşım araçları, binalarda kullanılan makina, teçhizat, vb. hareketli sistemler titreşim kaynağı olarak görülebilir. Kişilerin titreşimlere karşı gösterdiği tepkiler farklı olabilmektedir. Ancak uzun süreli ve sık olarak titreşime maruz kalan insanlarda fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar (yorgunluk, dikkat azalması, ortopedik rahatsızlıklar, sakatlıklar vb.) ve dikkat azalmasına para- lel olarak iş kazalarına maruz kalma görülür. Bunla- rın yanı sıra yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesi ve çalışma performansının azalması da titreşimin olumsuz etkileri arasında yer alır. Özellikle gemi ana ve yardımcı makinalarından kaynaklanan titreşim ve gürültü, yolcu ve mürettebatın konforu için kritik bir konudur. Bu konuya ilişkin temel standartlar ISO standartı 6954, “Mecha- nical vibration and shock – Guidelines for the overall evaluation of vibration in merchant ships” ve ISO 4867, “Code for the measurement and reporting of shipboard vibration data” olarak sıralanabilir. 2.1.1 Ses - Gürültü ve Yayılımı İnsanın ses algılama sınırları, birbirinden onlarca kez büyük farklı ses şiddetlerini kapsar. Bu nedenle desibel (dB) adı verilen bir seviye ölçüsü kullanılmak zorundadır. Bu seviye de, ses şiddeti olarak kullanılan bir fiziksel büyüklüğün işitme eşiğine karşılık gelen referans değere Şekil 2. Isıl Konfor Parametrelerinin Sınıflandırılması makale

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=