Tersane Dergisi 7. Sayı (Mart-Nisan 2009)

edildi. Çok sakin havalarda yelkenle hız sağlamak bize maliyetli olacak· tır; ancak yeni tekne motorlu olaca· ğından, sakin havalarla ilgili endişe· lenmemize gerek yoktu. En ile ilgili kısıtlamalar beni çok düzgün bir ta· sanma itti. Bu yüzden prizmatik için mücadele ediyordum. Tekneyi başından itibaren sevdim. Dar tekneleri severim. İyi bir bi· çim sahibidirler. Yelkenli olarak ke· yiflidirler ve daha farklı durumlarda nasıl davranacaklarını kestirmek bugünün gösterişli üretim modellerine göre daha mümkündür. Teknenin uzunluğa/en oranı 5.23 olup hem metre-klas tekneler hem de Ameri· kan Kupa tekneler sınıfına uymak· taydı. Tasarım geliştikçe iç stabilite· yi artırmaya çalıştım. Stabilite için derin bir su çekimi ve şişkin kartine yeterlidir. Ancak su çekiminin kısıtlı olduğu bir durumda, (bu örnekte sığ sularda seyir için 1.7 m) iç stabilite için ene ihtiyacınız olur. Özellikle su çizgisinde, su yüzeyinin eylemsizlik karşı momentini artırmak için bu ge· reklidir. Enden yana şansımız yoktu ve ke· sinlikle su çizgisinde de olmayacaktı. Mastoride geminin su hattı genişliği· ni artırmak için tekne taban dönüşü· nü sertleştirmeye başladım. Bu bir 28 tersane • mart-nisan 2009 dereceye kadar çalıştı. Ancak çözüm çok çabuk ortaya çıktı: Geminin yük· lü su hattı uzunluğunun merkezinin altında bir çene. Bu çeneyi geminin su hattı genişliğine paralel olarak ta· şıyarak çapraz kirişte daha fazla dal· dırılmış hacim elde edebilirdim ve aynı güçte hızı artırabilirdim. Çene bir tılsım gibi çalıştı ve çe· neyi tahta benzeri kapaklarla bir arada kullandım. Çene ile birlikte 10 eğimdeki moment 131kg/m olur ve 5,67 ton ağırlındaki bir tekne için ol· dukça iyi bir değerdir. Gövdenin son biçiminde yüklü su hattının uzunlu· ğu 11.6 metre olurken deplasman/uzunluk oranı 102 olmuştu. Prizmatik katsayı 0.645 gibi yüksek bir değer olurken, yüzücülüğün kıçta boylamsal merkezi yüklü su hattının yüzde 55.8 noktasındadır. Tek çene bize ayrıca farklı performans kayık· !arının şekil hafızasını getirdi. Berni· e'nin teknesi yattığı anda kaygan bir yelken şeklini alıyordu. Enin maksi· mum olduğu noktayı çapraz kirişe kadar neredeyse sabit tuttum. Çün· kü fedakarlık edebileceğimiz bir en yoktu. Çene 3.5 istasyonunda nere· deyse tamamen kayboluyordu ve uç kısım çenesiz, V şeklindeydi ve yüzeysel önayaklara sahipti. Hemen hemen hiç bir dengeleme çubuğuysa yoktu. Genelde böyle bir tekneyi güzel olarak düşünmeyiz. Herhangi bir ila· ve aksesuarı yoktu. Su hattı ile ana güverte arası boşluk yüksekti. Ancak iç hacme ihtiyaç duymadığım için kıç tarafında bir kısmını iptal etmiştim. Bu tasarım, "yükseltilmiş güverte" olarak adlandırabilir. Yükseltilmiş güvertenin altındaki şiyerin üzerin· de su hattı ana güverte arası boşlu· ğu düzlemsel bir yüzey gibi oluştu· rarak, hafif kıvrımı korudum. Tüm fi· kir bu boşluğu görsel olarak öne çı· karıp şiyeri arka plana atmaktı. Yapımı devam eden prototipi ilk olarak Schooner Creek Boat Works Tersanesi'nde gördüm. Schooner Creek'in sahibi Steve Rander'ın ar· kasından uzunca bir atölyeye gir· dim. Farklı tamir ve yeniliklerin yapıldığı teknelerin arasından yürüdük. Endipte eni dar, çekici ve 1930'Iu yıl· lardan kalmış olabileceği düşünüle· cek bir tekne vardı. Anladım ki kon· teynerlik tekneye bakıyorum. iç Tasarım Tekne tasarımı tamamlandıktan sonra sıra iç tasarıma geldi. Söyledi· ğimiz gibi, bir şey yapabileceğimiz hacim pek yoktu. Bernie, iç tarafta bir dümen yerine iki kişilik bir kaptan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=