Tersane Dergisi 7. Sayı (Mart-Nisan 2009)

köşkü ile büyük bir tavan istemişti. Salondaki hacmi artırmak için kanepe ve koltukları tekneye çıkardım. Koltuk minderleri doğrudan teknenin iç kısmındaydı. Buzdolabını sancak tarafına, evyeyi de lumbara yerleştirerek mutfağı dağıttım ve yemek hazırlamak için geniş bir alana sahip oldum. İlk anda normal boyutlarda bir teknenin içine girildiği düşünülebilirdi. Mutfakta baş yüksekliği 1.6 metrenin üzerindeydi. Sınırlı ene rağmen bu iç mekanda sıkışılmışlık hissedilmiyordu. İlk Yükleme Tekne, ilk defa konteynere yerleştirilirken nefesimi tuttum. Planlandığı gibi sığdı. Tekneyi oturtmak için iki parçalı bir dingil tasarlayarak tekneyi konteynerin içine doğru sürmek istedik. Dingiller de tekneyle beraber her yere gideceğinden basit olarak tasarlanmalı ve teknenin içinde taşınmaya uygun olmalıydı. İlk tasarladığımız dingil, ağır ve hantal yapısıyla basit ama özel bir problemin cevabı olamadı. Bu sorunu Bernie çözdü: İtalya'da üretilen pnömatik (havalı) makaralar. Bunlar basitçe söndürülerek teknenin içine alınabiliyorlar. Makaraların havası indirildikten sonra, tek kişi kolaylıkla teknenin konteyner içindeki konumunu düzeltebiliyor. Motor ve Donatılar Belirtildiği üzere, tekne bir motorlu yelkenli tekneydi. Müşterim benzer iki tekneye sahip olduğu için bu teknenin de özellikleri onun su üzerindeki genel tarzına uygundu. Kendisi pek çok heyecanlı ve zorlayıcı turları tamamlamıştı. Yeni teknesi için 40 beygirlik bir Yanmar Diesel motor seçmiştik; ancak ben en azından 65 beygirlik bir motor istemiştim. Bu tartışmayı kaybettim. Bu motorla tam güçte 8.3 knot hız yapabiliyorduk. Tekne dar manevralarda başarılıydı. Teknenin iri yarı dengeli dümeni düzgün çalışıyordu. Teknenin genel seyir kalitesine ilişkin şüphem yoktu. Uzun ve dar olduğundan tekne kendi ayaklarının üzerinde durabilmeli ve seyir zevki tatmin ediciden daha fazla olmalıydı. Yelken düzeni basitti. 12 metre konteyner uzunluğuyla sınırlıydım. öncelikle direği sarmayı düşündük. Ancak alt kısmı sökmek çok zordu. Böylece tek parçalı dayanım açısından karbona göre daha iyi olan alüminyum bir direğe karar verdik. Tekne üzerinde sürekli ve hızlı biçimde hareketler olacağı için tüm donatıların dayanıklı olması gerekiyordu. Baş ıstralyayı direk başından 76 cm düşürdük. Böylece yelken şişirmek daha kolay oldu. Çarmıhlar 23 derece süpürülmüştü. Baş ıstralyayı 75 cm pruvadan geriye çektim. Böylece yelkenin şişmesi için daha fazla alan kaldı. 5 metre gibi uzun bir E (seren boyu) ölçüsü ile yola devam ettim. Çünkü geniş bir yelken alanına ihtiyacım vardı ve bu kadar dar bir tekne söz konusu olduğunda hava koşullarından yana endişe duymama gerek yoktu. Nihayetinde 54 m' yelken alanı elde ettim ve yelken alanı/deplasman oranı 17.3 oldu; ki bu bir motorlu yelkenli için iyi bir değerdir. Geriye baktığımda, donatı boyut- !arının mükemmel olduğunu söyleyebilirim. Ana yelken kılavuz olmaksızın kaptan köşkünün tam köşesine geliyordu. lnbox adlı bir numaralı tekne için Bernie, benim tüm tavsiyelerime rağmen, ana yelken için vinç kullanmamaya karar verdi. Yüzlerce mil seyahat yapmasına rağmen bu durumla ilgili şikayet etmedi. İşin gerçeği, tekne mükemmel seyrediyordu. Kısa bir dümenle tekneyi öncelikle Columbia Nehri'nde denedik. lnbox, yelkenleriyle hızlı, kıvrak ve çevikti. İki arkadaş dümen için kavgaya tutuştuk. Çünkü tekneyi kullanmak çok keyifliydi. Bu yelkenli bana, çocukken kullandığım ve bana yelkeni sevdiren tekneleri hatırlattı. Denge mükemmeldi. lnbox sağlam ve asimetrik şütüyle yelken altında çok hızlıydı. Tekneden bir sahil güvenlik teknesine tırmanarak teknenin yelken açıkkenki durumuna bakmak istedim. Dar en sayesinde tekne bıçak gibi görünüyordu. Bunun gibi görünen başka bir tekne hayal edemiyorum. Tasarımı klasik olmasa da bu tekneyi çekici bulduğumu söyleyebilirim. Yeni bir tasarıma ısınmak biraz zaman alır. Başlangıçta daima daha iyi ve daha farklı olabilecek çok küçük özelliklere dikkat ederim. Bu düşünce tüm tasarımcıların yaşam kaynağıdır. Ancak bu teknede durum farklıydı. Tekneye daha tersanedeyken aşık olmuştum. Şu anda Bernie, lnbox ile oldukça çok yol yaptı ve Far Harbour 39 adıyla seri üretime geçme kararı aldı. Hırvatistan'da SAS Vektor Tersanesi'ni bu üretim için seçtik. Donatım Slovenya'da Seaway tarafından 5 eksenli bir tezgahla yapıldı. Konstrüksiyon, vinilester reçine ile kaplandı. Ve, Avrupa'nın kanalları için tasarlanmış katıksız bir hücumbot tasarlandı. ,r tersane • mart-nisan 2009 29

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=