Tersane Dergisi 71. Sayı (Haziran 2022)

24 TERSANE • Haziran / 2022 yolları lehine bozulan yatırım denge - leri, bilinçli (!) iktidar politikalarıyla tekelleştirilmiştir. 1980’lerle başlayan dönem, Karayollarının serbest piyasa ekonomisinin lokomotifi, Demiryol - larının ise komünist sistemin tercihi olarak tanımlandığı bir ulaştırma politikasının etkisi altında gözden düşürülmüş ve itibarsızlaştırılmıştır. Global Dünya’ya uyum sürecinde kamunun tüm alanlarında hızlı adım - ların atıldığı günümüzde, tüm sektör - lerin parlayan yıldızı lojistik hizmetler olmuştur. Lojistik biliminin artık karasal coğrafyalardaki ayrılmaz bileşeni Demiryolu Ağları olarak kabul edilir. Özellikle, 400 km’nin üzerindeki mesafelerin lojistik çözümlerinde demiryolu taşımacılığı son derece önem arz eder. Gerek konvansiyonel demiryolu sistemlerinin ve gerekse kombine demiryolu taşıma sistemlerinin ne ölçüde önemli olduğunun canlı kanıtı Avrupa’nın tüm ulaşım projelerinde gelişmiş demiryolu sistemlerinin daha da geliştirilmesine yönelik önlemlerin ön planda olmasıdır. TÜRK DEMIRYOLU BAĞLANTILARI ÖNEMLI SORUNLARA GEBEDIR Bunları üç ana başlık altında ince - leyebiliriz. Temel sorunların başında altyapı yatırımlarının önündeki engeller gelir. Ulaşımda demiryollarına hak ettiği değer verilmeli ve yatırımlara başlan - malıdır. Yalnızca uluslararası mal hareket - lerinin gerektirdiği akslar değil, ulusal mal hareketlerinin gerektirdiği aks - larda demiryolu ağı içine alınmalıdır. Bu aşamada; - Yeni hatların açılmasının yanı sıra var olan hatların rehabilitasyonu ve elektrifikasyonu öncelikle ele alınmalı, ana arterlerde çift hat taşımacılığı olanaklı hale getiril - melidir. - Yeni Demiryolu terminallerin kurulmasının önemi anlatılmalı, öncelikle var olan terminallerin iyileştirilmesine başlanmalıdır. - İstanbul-Bursa-İzmir-Ankara-A - dana-Antalya-Mersin gibi aks - larda gerekli araştırmalar yapıla - rak blok tren taşımacılığı plânlan - malıdır. - Anadolu’dan uzanan tren katar bağlantıları limanlara bağlanarak, karayolu trafiği uzun yol da rahat - latılmalıdır. Cumhuriyet ile birlikte en çok demiryolu ulaşımı öne çıksa da, 1948’den itibaren Karayolları ula - şımının geliştirilmesine özen göste - rilmiştir. Dönem itibariyle ülkedeki kaynakların artması Karayollarını da geliştirdi. Türkiye genelinde taşımaların büyük bir bölümü halen Karayoluyla ulaşmakta. Ülkemizin genç bir taşıma filosuna sahip olması, sürekli olarak gelişmesine de imkan tanımaktadır. Coğrafi özellikleri gereğince Karayolu ulaşımına daha uygun, mesafelerin de kısa olması ve aktarmaya gerek duyulmaması teslimatların kolay ve ekonomik olmasının da önünü açıyor. Kurulması beklenen Denizcilik ve Lojistik Bakanlığı bu anlamda sektöre özel çözümleriyle imdada yetişecektir. Bu konuda farklı devletlerdeki önceden yapılmış çalışmalar bu hede - fin isabetli olduğuna işaret ediyor. Yalnız bir önceki örnek olan Deniz - cilik Bakanlığı gibi içi doldurulmamış çalışmaların sektöre getirisinin düşük olacağını, tabela bakanlığından ileri fayda sağlamayacağını eminim artık herkes anlamıştır. Bu bütünlük ayrı havuzlarla ele alındığında ancak fayda sağlayabilir. Umarım yapılan hatalar - dan çıkarılan derslerle taşların yerine oturması sağlanır. Emin olun sektörde bu müjdeyi bekleyen gözü kulağı dev - lette yığınla çalışan var. İşte bu yüzden Türkiye’de ulaşım artık kendini aşmış bendini yıkmıştır. Bu sebeple bu konunun artık daha fazla tehir edilmeden, yol almasını bir Denizyolu operasyon uzmanı olarak temenni ediyorum. MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=