2017 yılı Haziran ayında kurulan ve sektöre iddialı bir giriş yapan Pearl Naval, sektördeki hızlı ilerleyişini sürdürüyor. Şu anda 4 geminin işletmeciliğini üstlenen firma, önümüzdeki aylarda 5. gemisini de bünyesine katmaya hazırlanıyor. Denizcilik sektörüne gemi işletmeciliğinin yanı sıra danışmanlık, gemi kiralama, gemi sörvey ve yeni inşa denetimi gibi hizmetler de sunan Pearl Naval’ın kurucusu Gürhan Burak Alkoç'la firmayı ve hedeflerini konuştuk...

TERSANE: Pearl Naval hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

GÜRHAN BURAK ALKOÇ: Ben uzun yıllar Türkiye’nin önemli denizcilik firmalarında üst düzey yönetici olarak çalıştım. Uygun zamanın geldiğini düşünerek kendi işimi kurmaya karar verdim. Bu sırada bir fon kuruluşu ile bir süredir temaslarımız devam ediyordu. Haziran ayında Pearl Naval’ı kurduk ve bu fon kuruluşu adına aldığımız 4 geminin işletmeciliğine başladık. Gemilerimiz, biri 57 tonluk, diğer üçü 33 tonluk kuru yük gemileri. Biz Pearl Naval olarak gemilerin full management’ını yapıyoruz. Yılbaşından sonra da işletmemize birkaç gemi daha almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Şu anda 12 kişilik bir kadromuz var. Kadromuzun tamamını daha önce birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızdan oluşturduk. Burada muhasebeden satın almaya, teknik operasyondan kiralamaya kadar her şeyi kendi bünyemizde yürütüyoruz. İşletmemizdeki gemilerde, armatörlük firması ile yapılan görüşme neticesinde Türk personele geçilmiştir.

Aslında ben tankerciyim. Tanker alanında gemide stajyerlikten başlayarak, baş mühendislikten genel müdürlüğe kadar farklı firmalarda, farklı pozisyonlarda çalıştım. Ayrıca Uzakdoğu’da 60’tan fazla farklı tipte tanker, kimyasal tanker, dökme yük, konteynır gemilerini yeni inşaadan teslim aldım ve tüm süreci kurduğum ekiple birlikte yönettim. Ama gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında dökmeci, konteynır tarafında ship management olarak bir eksiklik olduğunu gördüm ve bu nedenle biz de dökme yük ve konteynır gemilerine odaklandık.

Yeni yatırımcılarla da görüşmelerimiz var. Bizim yapmak istediğimiz şey, yatırımcıyı denizcilikle tanıştırmak ve yerli-yabancı yatırımcıları denizciliğe çekmek. Bunun için de belirli bir iş planımız var. Bu iş planımızı yatırımcıya sunuyoruz. Yatırımcılar da genel olarak cazip buluyor. Piyasa yükselmeye devam ediyor ancak, yılbaşına kadar ikinci el gemi fiyatlarının alınabilecek seviyede olduğunu düşünüyoruz.

Yeni yatırımcılarla bu işi nasıl geliştirebiliriz bunların çalışmasını yapıyoruz. Bunu yaparken de seçici davranmaya özen gösteriyoruz. Çünkü burada, teknik ve ticari işletme olarak management firmasının adı ön plana çıkıyor ve ciddi bir sorumluluk içeriyor. Herkes management firmasını muhatap kabul ediyor. Bu nedenle gemi sayımızı bir anda artırmak gibi bir düşüncemiz yok. Kontrollü ve kararlı bir şekilde büyümeyi hedefliyoruz.

Özellikle yurtdışında bu alanda çok büyük yabancı şirketler var. Bu firmaların arasında biz de bir Türk firması olarak söz sahibi olmak istiyoruz. Türk insanının neler yapabileceğini göstermek, sonrasında da faaliyet alanımızı genişletmek istiyoruz. Denizcilik alanındaki 20 yıllık tecrübemi ve kurduğum güçlü bağlantıları değerlendirerek ilerlemek
arzusundayım. Keza, kadromuzdaki arkadaşlarımızın da kendi alanlarında çok önemli tecrübeleri var. Bunların yanı sıra Uzakdoğu’da temasta olduğumuz büyük gruplar var. Bu alanda da bazı planlarımız mevcut. Şu anda biz ikinci el gemi alıyoruz ama bu gruplarla yeni gemi, kontrat alımı projelerine de girebiliriz.

Gemilerimizin günlük giderleri, iyi bir işletme örneği sergilediğimiz için, emsallerinden daha düşük. Bunu optimum seviyede tutarak aynı zamanda kaliteli bir işletmecilik uyguluyoruz. Şirket politikamız sebebiyle İnsan Kaynakları ve Kalite Departmanımız da eğitim ve emniyeti ön planda tutmaktalar. Haziran’dan bu yana şirketimizin yapılanması ve yurtiçinde ve yurtdışında tanıtılması üzerine odaklandık. Yılbaşına kadar yapılanmamızı tamamlayıp ardından yurtdışına açılmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda İzmir’de önümüzdeki yıl bir ofis açma düşüncemiz var.

TERSANE: Ship management dışında ne gibi hizmetler vereceksiniz?

GÜRHAN BURAK ALKOÇ: Ship management dışında, tabi doğal olarak danışmanlık hizmeti vereceğiz. Özellikle yurtdışında gemi sörvey, tamir ve yeni inşa denetimi hizmetleri vereceğiz. Çünkü hem benim, hem de ekip arkadaşlarımın yurtdışındaki tersanelerde çok ciddi tecrübeleri var.

TERSANE: Firma olarak hedefleriniz, beklentileriniz neler?

GÜRHAN BURAK ALKOÇ: Aslında şirketi zor bir zamanda açtık. Geçen seneye göre piyasalar daha iyi de olsa kriz hala etkisini sürdürüyor. Denizcilik sektörü tam olarak krizi aşamadı. Ama biz bu dönemde “cost saving” dediğimiz işletme giderlerini önemli ölçüde düşürerek; yatırımcıya, armatöre kaybettiğini bir nevi kontrol altında tutma hedefiyle yola
çıktık. İlk başta hedefimiz 4 gemiydi. Zaten şu an işletmemizde 4 gemimiz var. Planlarımız doğrultusunda ilerliyoruz. Tabi çok titiz bir şekilde hareket ediyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana geçen sürede hedeflerimizi tutturduk.

Dünya ticareti çok göreceli bir kavram ve birçok değişen, parametre var. Bunu dökme yük, tanker, konteynır olarak ayırmak gerekiyor. Gemi inşa da ayrı bir segment. Son birkaç aylık sürede piyasalar hareketlense de Uzakdoğu’da gemi inşada önemli bir düşüş yaşandı. Kuru yük piyasaları ise tamamen Çin’in etkisi altında.

Buradaki sıkıntı, Çin’in büyümesinin yavaşlaması. Çin’deki büyüme yüzde 5’lerde seyretmekte. Bu büyüme yüzde 10’lar seviyesinde olsa, gemi sayısı fazla da olsa yük olacak. Şu anda arz-talep dengesi, petrol fiyatlarının da yükselmesi ve gemi inşaanın yavaşlaması ile dengelenmiş durumda. Aynı şekilde Hindistan, Endonezya gibi ülkelerin de yeterli ivmelenmeyi yapamaması, yine kuru yük piyasalarını etkiliyor. Avrupa’ya dönersek, krizin etkileri sürse de petrol fiyatlarının kademeli olarak artırılması, navlunların yükselmesindeki etkenlerden biri oldu. Demir-çelik, hurda fiyatları da yükseliyor. Zaten geçen sene Baltık DRY indeksi, son 30 senenin en düşük seviyesine geldi.

Birçok gemi bekletildi, lay-up’a çekildi. Fakat bu sene geçen seneye göre navlunlarda 2-2,5 kat kazançlar var, gemiler kazandırmaya başladı. Biz karamsar değiliz. Piyasalar ile ilgili geçen seneki öngörülerimiz tuttu. Bizim avantajımız, armatör tarafını da işletmeci tarafını da iyi biliyor olmamız. Armatör, yatırımcı ne bekler, işletmeci ne yapar nasıl bir denge kurulabilir iyi biliyoruz.

TERSANE: Sadece kuru yük vekonteynır işletmeciliği mi düşünüyorsunuz? Tanker işletmeciliği de yapacak mısınız?

GÜRHAN BURAK ALKOÇ: İlk etapta tanker düşünmüyoruz. Belki danışmanlık hizmeti verebiliriz. Son 7 senede başta LNG, FSRU ve LPG olmak üzere gaz projeleri, depolama tesisleri, dönüşüm tesisleri üzerine çok ciddi çalışmalar yaptık. Buradaki birikimimizi de değerlendirmek istiyoruz. Yani, tankerden ziyade LNG ve gaz projelerinin içinde olmak ve birikimlerimizi aktararak ilgili projelerin millileştirilmesi noktasında rol almak istiyoruz.

TERSANE: Verdiğiniz ship management hizmetlerinin içine neler giriyor?

GÜRHAN BURAK ALKOÇ: Biz full ship management hizmeti veriyoruz. Yani tam kapsamlı ticari ve teknik işletme. Kumanya, yedek parça, geminin teknik problemleri, geminin kiraya verilmesi, gemiye yakıt alınması, yağ alınması gibi geminin bütün operasyonu bu hizmetin içine giriyor. Bir anlamda hem işletme hem de acentalık hizmeti gibi düşünülebilir. Bizim en önemli avantajımız, kadromuzdaki tüm arkadaşlarımızın denizcilik kökenli olması. Geminin işletme giderlerini, normal işletme giderlerini baz aldığımız zaman önemli ölçüde düşürüyoruz. Çünkü tedarikçilerle çok iyi ilişkilerimiz var. Hangi ürün kimden alınır? Nerede daha uygundur? Gemideki parçaların hangisi orijinal olmalı, hangisinde yan sanayi kullanılabilir? Ödemeler, vadelendirmeler… Uzun yıllardır hem işletmecilik yaptığımız hem de gemilerde çalıştığımız için bu konulara çok hakimiz.

TERSANE: Şu andaki gemileriniz tek bir fona ait. Başka yatırımcılarla, yerli armatörlerle de çalışmayı düşünüyor musunuz?

GÜRHAN BURAK ALKOÇ: Şu anda tek bir fonla çalışıyoruz ama iki firma ile daha görüşmelerimiz sürüyor. Bunların biri yurtdışında denizcilik yapan bir firma diğer ise yeni bir yatırımcı. İkisi de yabancı firmalar. Önümüzdeki dönemde yeni firmalarla da çalışmayı, tek bir yere bağlı olmadan faaliyet alanımızı genişletmeyi istiyoruz. Zaman zaman yerli armatörlerle de görüşüyoruz. Ama burada herkesin oturmuş bir kadrosu, bir düzeni var. Biz bu düzeni bozmak istemiyoruz. Agresif bir rekabet yapma niyetimiz yok. Fakat gemisini yabancı bir management firmasına işleten ya da yeni yapılanma ihtiyacı olan firmalar oldukça, görüşmelere açığız.

E-Dergi üzerinde okumak için lütfen tıklayınız...