Wärtsilä, dünyanın ilk amonyak yakıtlı platform tedarik gemisi dönüşümü için Norveçli gemi sahibi Eidesvik ile ortaklık yapıyor
Teknoloji grubu Wärtsilä, Norveçli armatör Eidesvik ile açık deniz platform tedarik gemisinin (PSV) amonyak yakıtıyla çalışacak şekilde dönüştürülmesi için ekipman tedarik etmek üzere bir sözleşme imzaladı. Enerji devi Equinor ile sözleşme imzalayan 'Viking Energy' gemisinin 2026'nın başlarında dönüştürülmesi planlanıyor ve 2026'nın ilk yarısında amonyakla çalışmaya başlayarak dünyanın ilk amonyak yakıtlı hizmet gemisi olması bekleniyor. Equinor, gemiyi kiralamanın yanı sıra dönüşüm için finansman da sağlıyor. Wärtsilä daha sonra dönüşüm için gereken motoru, yakıt gazı besleme sistemini ve egzoz son işlemlerini tedarik edecek ve böylece Wärtsilä'nın yakın zamanda piyasaya sürülen amonyak çözümünü kullanan ilk gemi olacak.
Amonyak, denizcilik endüstrisinin daha sürdürülebilir yakıt seçenekleri arayışında olması nedeniyle umut verici bir alternatif yakıt olarak ortaya çıktı. Denizcilik için net bir hedef (yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyon) belirleyen yeni küresel düzenlemelerle birlikte amonyak, denizcilik sektörünün emisyonlarını azaltmasını sağlamada önemli bir rol oynayacak.
Wärtsilä'nın yakın tarihli bir raporu, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından belirlenen bu hedefe ulaşmada sürdürülebilir yakıtların oynayacağı rolü vurguluyor. Rapora göre, yakıt verimliliği önlemleri gibi mevcut karbondan arındırma çözümleri nakliye emisyonlarını yüzde 27'ye kadar azaltabilir; ancak amonyak gibi sürdürülebilir yakıtlar kalan yüzde 73'ün ortadan kaldırılmasında kritik bir adım olacak.
Bu bağlamda Wärtsilä Başkanı ve CEO'su Håkan Agnevall, sektörler arası işbirliğinin önemini vurguluyor: “Sadece 25 yıl içinde (tek bir geminin ömrü kadar) gemi taşımacılığının net sıfır emisyona ulaşması gerekiyor. Bunu başarmak, yeni nesil sürdürülebilir yakıtları kabul etmek için gereken sistem değişikliğini sağlamak amacıyla denizcilik endüstrisinin tüm paydaşlarının koordineli eylemini gerektirecektir. Bu yeni sözleşmeyle Wärtsilä, Eidesvik ile birlikte bu hareketin ön saflarında yer almaktan gurur duyuyor. Karbondan arındırma, stratejimizin ön ve merkezidir ve yalnızca sürdürülebilir yakıtların yaşayabilirliğini değil aynı zamanda güvenliğini de sağlayan sürdürülebilir çözümler geliştirmeye ve sunmaya kararlıyız.”
Wärtsilä, Eidesvik ve Equinor, sektörün karbondan arındırma çabalarını destekleme taahhüdünü paylaşıyor. Viking Energy'nin dönüştürülmesi, üç şirket arasındaki işbirliği tarihindeki en son projedir. Viking Energy, üç "dünya rekoru" da dahil olmak üzere yeni çevre teknolojilerini gösterme konusunda etkileyici bir geçmişe sahiptir.
Örneğin, Wärtsilä çift yakıtlı motor teknolojisini kullanan Eidesvik, dünyanın LNG ile çalışan açık deniz platform tedarik gemisine sahip ilk armatörü oldu. Ayrıca Wärtsilä tarafından kurulan bir batarya sistemi için Viking Energy'ye verilen dünyanın ilk Batarya Gücü notasyonunu da aldı.
Bu son ortaklık, Horizon Avrupa çerçeve programı tarafından ortaklaşa finanse edilen 'Apollo' projesinin bir sonucudur. Program, iklim, enerji ve mobiliteyle ilgili çeşitli sektörlerde araştırma ve yenilikçi çözümlere katkıda bulunan Apollo gibi projeleri finanse ederek 2050 yılına kadar iklim açısından nötr bir Avrupa'ya geçişi hızlandırmayı amaçlıyor.
Eidesvik Offshore CEO'su ve Başkanı Gitte Gard Talmo, “Yeşil geçişte başarılı olmanın anahtarı, değer zinciri boyunca yakın işbirliğidir. Eidesvik, yenilikçi emisyon azaltıcı teknolojilerin uygulanmasına öncülük etme konusunda eşsiz bir geçmişe sahip ve Wärtsilä ve Equinor ile birlikte çığır açan bir projeye daha öncülük etmekten gurur duyuyoruz” diyor.
Wärtsilä 25 Amonyak motoruna ek olarak Wärtsilä, AmonyakPac Yakıt Gaz Besleme Sistemi, Wärtsilä Amonyak Salınmasını Azaltma Sistemi (WARMS) ve amonyak için tasarlanmış seçici katalitik indirgeme (SCR) sistemi de dahil olmak üzere eksiksiz amonyak çözümü sağlayacak. Bakımı kapsayan bir servis sözleşmesi, anlaşmanın son derece önemli bir parçasıdır. Dönüşüm projesinin 2026'nın başlarında yapılması planlanıyor ve nihai devreye alma işleminin 2026'nın ikinci çeyreğinde yapılması bekleniyor.