Tamir-bakım projelerinde Türkiye’nin en baÅŸarılı tersanelerinden biri olan Hidrodinamik Tersanesi, yılda ortalama 150 gemiye tamir-bakım hizmeti veriyor. Üçüncü kuÅŸak yöneticilerin görev yapmaya baÅŸladığı ve yeni bir yapılanma sürecine giren Tersane, kurumsallaÅŸma çalışmalarını sürdürüyor...

Hidrodinamik Tersanesi, Necati Özer tarafından 1975 yılında kuruldu. Rumeli Kavağı’nda faaliyetlerine baÅŸlayan ve tersanelerin Tuzla’ya taşındığı 1980 yılına kadar burada çalışmalarına devam eden firma, bu tarihten itibaren faaliyetlerine Tuzla’da devam etti. KuruluÅŸundan 1986 yılına kadar sadece yeni inÅŸa faaliyetleri gerçekleÅŸtiren firma, kendi tasarladığı ve üretimini gerçekleÅŸtirdiÄŸi Türkiye’deki ilk raylı gemi çekme kızağının 1986 yılında devreye alınmasının ardından tam kapasite ile tamir ve bakım alanına yöneldi. Bugün Türkiye’nin en baÅŸarılı tamir-bakım tersanelerinden biri olan ve aynı anda 20 gemiye hizmet sunabilen Hidrodinamik Tersanesi, yılda ortalama 150 gemiye tamirbakım hizmeti veriyor.

Hidrodinamik Tersanesi, yaptığı çalışmalar ve firmanın yeni yapılanma süreci ile ilgili bilgi aldığımız Tersane Müdürü Cengiz Kasap, Hidrodinamik Tersanesi’nin uygun projeler geldiÄŸinde yeni inÅŸa çalışmaları da yaptığını ancak ağırlıklı olarak tamir-bakım ve dönüÅŸtürme projelerine ağırlık verildiÄŸini söylüyor. Tersanenin, Türkiye’deki ilk raylı kızağı kendi imkanlarıyla yaptığını hatırlatan Cengiz Kasap, “Ä°lk raylı kızağımız 1986’da devreye girip baÅŸarılı olunca, 1992’de kapasitesi biraz daha büyük ikinci kızağımızı, 1999’da da kapasitesi daha büyük olan üçüncü kızağımızı devreye aldık. Aynı dönemde 80 metrelik iskelemizi de 200 metreye çıkartarak kapasitemizi artırdık. 2000’li yılların ortalarında piyasalar çok hareketli olduÄŸu ve yeni inÅŸa talepleri de almaya baÅŸladığımız için bir tane de havuz satın aldık ve 2008 yılı başında devreye aldık. Bugün 3 kızak, 1 havuz ve 200 metre iskelemizle senede ortalama 150 gemiye tamir-bakım hizmeti veriyoruz” diyor.

Hidrodinamik Tersanesi’nin 2005’e kadar 25 tane yeni gemi inÅŸa ettiÄŸini belirten Cengiz Kasap, 2005 yılında yeni inÅŸa taleplerinin artması sonucu gelen talepler doÄŸrultusunda ikisi kuru yük, ikisi tanker olmak üzere 4 gemi daha yaptıklarını; son yaptıkları yeni inÅŸa geminin ise kendi firmaları için inÅŸa ettikleri 5 bin 300 DWT’luk kuru yük gemisi KURTULUÅž olduÄŸunu söylüyor. Bu projelerin yanı sıra birçok dönüÅŸtürme projesine de imza attıklarını belirten Cengiz Kasap, “DönüÅŸtürme projelerinde her alanda çalıştık. Tankerden, kuru yük gemisine, kuru yük gemisinden tankere, Ro-Ro’dan hayvan taşıma gemisine, nehir tipi gemiden konteyner gemisine birçok dönüÅŸtürme projesine imza attık” diyor.

Tersanenin 25 dönümlük arazide, 100’ü tersane personeli olmak üzere taÅŸeronlarla birlikte 400-500 kiÅŸilik bir ekiple çalışmalarını sürdürdüÄŸünü söyleyen Cengiz Kasap, tamir piyasası ile ilgili ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulunuyor: “Piyasada ciddi bir daralma söz konusu. Armatörler son iki yıldır kazançlarında büyük düÅŸüÅŸ olduÄŸu için her alanda tasarrufa gidiyorlar. Tasarruf yapabilecekleri en büyük kalemlerden biri de tamir. Bu nedenle tamirlerini, tabiri yerindeyse, ‘idare edecek’ kadar yapıyorlar. Büyük iÅŸlerden, büyük masraflardan kaçınıyorlar. Ä°mkanları dahilinde minimum tamir yapıp günü kurtarmaya çalışıyorlar. Bu yüzden de son iki yıldır büyük bir azalma söz konusu TAMIR-BAKIMDA

REKABETÄ°N ARTMASI KALÄ°TEYÄ° YÜKSELTTÄ°
“Global ekonomik krizle beraber yeni inÅŸa talepleri azalınca, yeni inÅŸa tersaneleri de tamir faaliyetlerine yöneldi. Bu da rekabeti artırdı. Rekabetin artması kaliteyi yükseltti ve sektöre canlılık getirdi. Biz, tamir konusunda Türkiye’nin bir marka haline getirilmesi gerektiÄŸini düÅŸünüyoruz. Burada her tersanenin kapasitesi, kabiliyeti farklı. Biz bu ortak kapasiteyi, ortak kabiliyeti ne kadar çok tanıtır, anlatırsak; ortak iÅŸ yaparsak, getirdiÄŸimiz iÅŸleri kendi aramızda paylaÅŸabilirsek o kadar çok Türkiye’ye faydası olacaktır. Türkiye’nin tamirde bir marka olduÄŸunu hepimiz biliyoruz. DoÄŸru bir stratejiyle bunu daha ileriye taşıyabiliriz.”

KURUMSALLAÅžMA ÇALIÅžMALARI BAÅžLADI
Hidrodinamik Tersanesi’nin yeni yapılanma sürecinden de bahseden Cengiz Kasap, ÅŸunları söylüyor: “Hidrodinamik Tersanesi, bir aile ÅŸirketi. Ailedeki üçüncü kuÅŸak da artık görev üstlenmeye baÅŸladı. Bu kapsamda yeni bir yapılanma sürecine girdik. Åžirket yönetimini daha kurumsal bir yapıya dönüÅŸtürmek için çalışmalara baÅŸladık. Önce yeni bir vizyon, misyon belirledik. 5 yıllık bir stratejik plan hazırladık. Bu stratejik planı gerçekleÅŸtirmek için organizasyon yapısını güncelledik. Logomuzdan kurumsal kimlik kitabına kadar kurumsal kimliÄŸimizi yeniledik. Web sitemizi yeniden düzenlemeye baÅŸladık. Çalışmalara yeni baÅŸladık ve bu çalışmalar 2023’e kadar devam edecek.”

Hidrodinamik Tersanesi’nin iÅŸ güvenliÄŸine de büyük önem verdiÄŸini sözlerine ekleyen Cengiz Kasap, “Ä°ÅŸ güvenliÄŸi bir kültürdür. Bu kültürü çalışanlarımıza aktarmak için sürekli eÄŸitimler yapıyoruz. Ä°ÅŸ güvenliÄŸi kadromuz, hem kendisini hem de çalışanlarımızı geliÅŸtiriyor. Bütün hedefimiz tamamen kazasız iÅŸler yapabilmek. Bu hedefe ulaÅŸmak için de bütün tecrübemizi, birikimimizi çalışanlarımıza aktarıyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸuyor.

2-3 YIL Ä°ÇÄ°NDE YENÄ° Ä°NÅžADA BÄ°R CANLANMA BAÅžLAYACAKTIR
Gemi inÅŸa sanayii ve yan sanayii ile ilgili de görüÅŸlerini aldığımız Cengiz Kasap, ÅŸöyle devam ediyor: “Denizcilik sektöründe herkes birbirine baÄŸlı. Dolayısıyla deÄŸiÅŸen, yenilenen bazı kuralların sektörü hareketlendireceÄŸini düÅŸünüyoruz. Ama önce armatörlerin maddi durumlarının iyi olması gerekiyor ki yatırıma yönelebilsinler. Son 3-4 aydır denizcilikte bir hareketlenme görülüyor. Bu hareketlenme daha sürdürülebilir bir ÅŸekilde devam ederse, sektörün yatırıma  yönelebileceÄŸini düÅŸünüyoruz. Yeni gelen kurallar özellikle küçük tonajlı gemileri zorlayacak. Dolayısıyla önümüzdeki 2-3 yıl içinde yeni inÅŸada bir canlanma baÅŸlayacaktır. Çünkü piyasanın hareketli olduÄŸu son dönemin üzerinden 10 yıl geçti. Gemiler de ekonomik ömürlerini yarılamış oldu. Bu civarda yüzen kosterlerin yaÅŸ ortalamasına baktığınız zaman 25 yılın üzerinde. Buradaki en önemli unsurlardan biri de finansman. Finans kuruluÅŸlarının sektörü doÄŸru ÅŸekilde desteklemesi gerekiyor. Bir dönem sektöre önemli destekler verdiler, ÅŸu anda ise hiç vermiyorlar. Bunun bir orta yolunun bulunması lazım. Åžirketlerin öz sermayesini daha fazla kullanacağı finans modellerinin geliÅŸtirilmesi gerekiyor.”

YAN SANAYÄ°NÄ°N YURTDIÅžI SERVÄ°S AÄžLARI OLUÅžTURMASI GEREKÄ°YOR 
“Sektörün çok ciddi bir ayağı da yan sanayi. Oradaki her geliÅŸme sektöre ciddi ivme kazandıran bir unsur. O yüzden yan sanayinin her bakımdan her ÅŸekilde desteklenmesi gerekiyor. Türkiye bugün her ÅŸeyi yapabilen, üretebilen bir ülke konumuna gelmiÅŸ durumda. Yan sanayi kendini çok iyi geliÅŸtiriyor. Ama dünyaya baktığımız zaman ÅŸunu görüyoruz ki; gemi inÅŸa sanayii ve yan sanayii devlet desteÄŸi ile ayakta durabilen sektörler. Çünkü sektör 3-5 yıl iyi giderse mutlaka ardından duraÄŸan bir döneme giriyor. Ä°ÅŸte bu dönemde devlet desteÄŸi sektörü ayakta tutuyor. Bu yüzden, doÄŸru politikalarla hem yan sanayiinin hem de tersanelerin daha aktif rol alacağını düÅŸünüyoruz.”

“Yan sanayinin kendisini geliÅŸtirmesi gereken en önemli konu, yurt dışı servis ağı. KonuÅŸtuÄŸumuz birçok armatörün çekincesi bu yönde: ‘Biz bu ürünü kullanırız ama servis ihtiyacı olduÄŸunda kimi bulacağız?’ Yan sanayimizin kalite konusunda bir sıkıntısı yok. Ama yurtdışı servis aÄŸlarını çeÅŸitli iÅŸbirlikleriyle bir ÅŸekilde oluÅŸturmaları gerekiyor.”tamir piyasasında.”