Yüksel Makina krizi ihracat ile aşıyor

Yüksel Makina krizi ihracat ile aşıyor

31 Mayıs 2010 | SÖYLEŞİ
14. Sayı (Mayıs-Haziran 2010)

Gemi güverte ekipmanlarının tümünü birden üreten az sayıdaki firmalar arasında yer alan Yüksel Makina, özellikle can kurtarma sistemlerine yönelik ürün ihracatıyla krizin etkilerini hafifletiyor. Otomasyon sistemiyle üretim yapan firmada, römorkörlere yönelik çeki vinçlerinin üretimi de son yıllarda ağırlık kazandı.
Yüksel Makina 1965 yılında Mehmet Yüksel tarafından tersanelerin yoğun olduğu Haliç bölgesinde bir atölye olarak faaliyetine başladı. 2000 yılında tesisini Tuzla Orhanlı'ya taşıdı. Bugün 10 bin metrekarelik saha üstünde 5 bin metrekarelik kapalı alana sahip tesisinde 40 çalışanıyla üretimini sürdüren firma, gemi güverte makine ve ekipmanları, değişik maksatlı gemi vinçleri, can kurtarma sistemleri ve çeşitli tonajlarda tersane ve fabrika vinçleri üretiyor. Firma ortaklarından Ahmet Yüksel sorularımızı yanıtlayarak Yüksek Makina hakkında dergimize şu açıklamalarda bulundu:

Firma olarak az sayıda rakibimiz var
"Güverte vinçleri, kargo kreynleri, zincir ve manevra ırgatları, bağlama ekipmanları ve can kurtarma sistemleri tüm gemilerde kullanılan ekipmanlardır. Türkiye'de bu ekipmanların tamamını üreten 3-4 firmadan biriyiz. CNC torna ve sac kesim tezgâhları ve işlemi üniteleri, plazmalar gibi hızlı ve hatasız iş yapmamızı sağlayacak makinelerle üretim yapıyoruz. Denizcilik sektöründe sadece üretmek yetmiyor, bunları belgelendirmek de gerekiyor. Zaman alan ve masraf gerektiren bu süreçlerin sürekli olarak içindeyiz. Fabrika ve tersanelerde kullanılan vinçlerimiz CE ve FEM sertifikalarına uygun olarak üretiliyor. Gemilerde kullanılan tüm ekipmanlarımızı klâs kuruluşlarının öngördüğü kurallara göre yüksek kalitede imal ediyoruz."

Hiç yedek parça satmadık
"Başta Çin olmak üzere Uzakdoğu'dan buraya ürün getirmenin ciddi maliyetleri var. Bu maliyetler nedeniyle bu ürünler pazarda rekabet güçlerini kaybediyorlar. Son dönemlerde başta kuzey Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm Avrupa'da Uzakdoğu üreticilerine karşı sert tutumlar oluştu. Üretimimizde Uzakdoğu menşeli parçalar kullanmıyoruz. Kalite olarak bu ülkelerin bize ulaşmalarına daha 10-15 yıl var. Sadece üretmekle, fiyat avantajı sağlamakla pazar bulunmuyor. Sürekli denizde olan bir araçta, ucuz ürünler fazla tercih edilmez. Kolay bozulacak bir ürünü gemide hiç kimse kullanmak istemez. Biz hiç yedek parça satmamış bir firmayız. Yedek parça satmak için üretim yapmıyoruz. Ürünlerimiz bakımı yapıldığında çok uzun yıllar sorunsuz şekilde çalışıyor. Yabancı armatörlerin Türk tersanelerinde yaptırdığı gemilere malzeme alımlarını genelde tersaneler yapıyor. Türk armatörler ise genelde kullanılacak malzeme ve ekipmanları kendileri alıyor. Uzun yıllardır İki şekilde de Türkiye'de yapılan gemilere ürün tedarik ediyoruz."

Taşımacılık ve gemi tadilat işleri de yaptık
"Firmada üç kardeş olduğumuz için denizciliğin farklı kollarında çalışabilecek olanaklarımız vardı. 2002 yılında sektörün hızla genişlediği bir dönemde ortaklarımızla birlikte gemi alarak deniz taşımacılığı işine girdik. Yeni inşa gemiler ve tadilat işleri yaptık. Bu işlerde kullandığımız ekipmanları Yüksel Makina olarak tecrübemiz ışığında kendimiz ürettik.  İstanbul Tersanesi, Tomba Denizcilik, Gemsan, Şahin Çelik ve Hidrodinamik Gemi gibi birçok tersaneye iş yaptığımız için yeni inşa ve tadilat işlerinde bu tersanelerden yararlandık. Ortaklarımızla beraber Kıyı Emniyeti'ne Avrupa'nın en maksatlı römorkörlerinden 2 adet inşa ettik. Armatör, tersaneci, taşeron ve yan sanayici gibi farklı pozisyonlarda aynı anda çalıştık. Bu işlerle birlikte bünyemizde çalışan insan sayısı kriz öncesinde 400 kişiye ulaşmıştı."

Kazandığımızın hepsini işe yatırdık
"Firmamız  2007 ve 2008 yıllarında yurt dışında da tanınmaya başladı. Sürekli işimize yatırım yapıyoruz. Hem yurt içinden hem de yurt dışından gelen siparişleri daha hızlı karşılamak için makine yatırımı yaparak otomasyona geçtik. Makinelerimizi kurduk, akabinde global kriz patlak verdi. Navlunlardaki düşüş sonrası siparişlerde ciddi azalmalar oldu. 2008 yılının son aylarında iptaller başladığında üretimi durdurmadık. Mevcut yapımızı bozmadan stoğa çalışmaya başladık. Krizin uzun süreceğini anladığımızda masrafları kısmaya başladık. Kimseyi işten çıkarmamak için belirli bir dönem direndik."

Krizden çok şey öğrendik
"2009 yılında aldığımız küçük çaplı işler kapasitemizi dolduracak düzeyde değildi. İnsanları işten çıkarmamak için eskiden 8-10 günde yaptığımız işi 30 güne yaydık. Krizden önce gemi güverte ekipmanlarının üretiminde bünyemizde çalışan insan sayısı yüzün üstüne çıkmıştı. Bugün bünyemizde 40 kişi çalışıyor."
"Bu krizle birlikte ilk defa tezgâhlarımız bazı günler durmak zorunda kaldı.  Denizcilik sektörünün birdenbire çok hızlı büyümesi zaten normal değildi. Gemi işi diğer işlere benzemez, çok ciddi zorlukları ve riskleri vardır. Krizden önce gemiler yapılırken satılıyordu. Banka kredileri gemiler suya inmeden kapatılabiliyordu. 'Lale Devri' olarak tanımlayabileceğimiz böyle bir dönemin bir daha yaşanacağını sanmıyorum. Krizden çok şey öğrendik. Kabaca 100 tersanemizde bugün yeni inşa edilen gemi sayısı 10-15 civarında. Gemi inşaası azalınca gemi yan sanayi firmaları da büyük sıkıntılar yaşamaya başladı."

Can kurtarma vinç üretimi krizde bizi ayakta tuttu
"Can kurtarma vinç üretimi küresel kriz döneminde bizi ayakta tutan ürün grubumuz oldu. Sipariş üstüne yaptığımız vinçleri ağırlıklı olarak yurt dışına ihraç ediyoruz. Rusya, Ukrayna, Azerbaycan ve Avrupa ülkelerine yaptığımız ihracatı genişletmeye çalışıyoruz. Römorkörlere yaptığımız çeki vinçleri de üretimimiz içinde son yıllarda önem kazandı. Türkiye'de daha önce yapılmamış olan 65 ton çekme kapasiteli çift tamburlu vinçler ürettik. Ancak krizle birlikte bu talepler bir hayli azaldı."

Hedefimiz tam kapasite üretimle ihracata yönelmek
 "Geçen yıl ilk defa bir fuara, İstanbul Exposhipping 2009'a katıldık. Fuarla birlikte yurt dışı işlerimizde artış oldu. Geçtiğimiz bir yıl içinde bugüne kadar vermediğimiz kadar çok teklif verdik. Herkes sistemi ayakta tutmak için çok daha fazla çalışıyor. Eskiden kârlılık fazla olduğundan donanımların alımında rakamlardaki küçük oynamalar önemsenmiyordu. Bugün herkes en küçük karları dahi hesaba katıyor."
"Can kurtarma sistemlerinin her yıl kontrol edilmesi zorunlu hale gelince, bu alanda dünyada önemli bir pazar oluştu.  Bu sistemlerin bakımlarını yapacak ve servis hizmetleri verecek firmalarla anlaşmalarımız oldu. Can kurtarma sistemlerine ilişkin Türkiye'de servislere eğitim verdik. 29 ülkede güçlü bir servis ağımız var. Can kurtarma sistemleri ve ambar kapakları açma vinç üretimlerimiz devam ediyor. Bizim amacımız, yaptığımız işte en iyi olmak oldu. Bu yönde çalışmaya da devam ediyoruz. Bugün hedefimiz tam kapasite üretimle ihracata yönelmek."

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

GİSBİR Başkanı Murat Kıran: 'Hedeflerimiz Doğrultusunda Emin Adımlarla Yürüyoruz'

Türkiye'nin en eski sivil toplum örgütlerinden olan GİSBİR'in Başkanı Murat Kıran, 2019 yılını ve 2020 beklentilerini Tersane dergimizin okurl...
26 Şubat 2020

ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Üyesi Cengiz Hepergil

"Her Alanda Olduğu Gibi Marin Tip Sistemlerde de Başa Oynuyoruz"...
26 Haziran 2019

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.