29 Eylül 2010 | TERSANE 16. Sayı (Eylül-Ekim 2010)

Palmali Denizcilik ile 5+5 nehir tipi gemi, İtalyan G&H firmasıyla 4 adet gaz tankeri sözleşmelerini imzalayan Beşiktaş Gemi, yeni inşa çalışmalarının yanı sıra, yeni yüzer havuzuyla tamir ve bakımdaki kapasitesini iki katına çıkararak çalışmalarını sürdürüyor.
Finans, sigortacılık, turizm, gemi işletmeciliği, gemi inşaatı ve gemi tamir & bakım hizmetleriyle geniş bir alanda faaliyet gösteren Beşiktaş Denizcilik Grubu, 1960 yılında BP Petrol için tankerler ile nakliye hizmetlerine başladı. Tanker işletmeliğinde deneyimiyle öne çıkan firma, Beşiktaş Gemi olarak 2002 yılında gemi inşasına başladı.  
2008 yılında faaliyetlerini genişleterek Yalova Altınova Tersaneler Bölgesi’nde Beşiktaş Tersanesi’ni kurdu ve gemi inşa çalışmalarına gemi tamir ve bakım hizmetlerini ekledi. Kriz sürecinde, Palmali Denizcilik ile 5+5 nehir tipi gemi, İtalyan G&H firmasıyla 2+2’lik gaz tankeri sözleşmelerini imzalayan firma, bu projelerin yapım çalışmalarını sürdürüyor.  Kuru ve yüzer havuzlarında bugüne kadar 40 gemiye tamir ve bakım hizmeti veren Beşiktaş Gemi, yeni aldığı panamax boyutlarındaki yüzer havuzla tamir işlerinde kapasitesini 2 katıda çıkardı. Beşiktaş Tersanesi gezip,  Genel Müdür Murat Bener’den bilgi aldık.



“Yalova Altınova Tersane Girişimcileri San. ve Tic. A.Ş. bünyesinde yer alan tersanemizin dolgu alan çalışması tamamlandıktan sonra, planlamalar ve inşaat yatırımları yapıldı. 2008 yılında tersanemizde önce yeni inşa faaliyetlerine, kuru havuz ve rıhtım inşaatlarının bitiminde de tamir faaliyetlerine başladık. Tersane yerleşimi, teknik ve ticari birimlerin oluşturulması esnasında hem çalışanların hem de servis verdiğimiz misafirlerimizin rahat, emniyetli ve modern bir tesiste ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile dünyanın her yerinde takdir görecek standartlarda bir tersane ortaya çıkartıldı. Bu planlama yapılırken ‘Beşiktaş’ kalite standartları, düşünce tarzı ve kültürünü yansıtabilmek en öncelikli hedefimiz oldu. 100 bin metrekare alan üzerine kurulu tersanemizde, ön imalat atölyesi, boya holü 3 adet mekanik atölye, boru ve teçhiz atölyeleri, ahsabiye ve panel atölyeleri ile ofisler ve diğer hizmet alanları toplamı olarak 25 bin metrekare kapalı alan mevcut. Farklı kapasitelerdeki vinçlerimiz ile tersane alanları üstünde yüzde yüze yakın bir oranda kaldırma işlemi yapabiliyoruz.  Ayrıca çok sayıdaki personel yükselticiler ve hareketli vinçlerle hızlı ve emniyetli operasyon kabiliyetimiz var. Gerek altyapı, gerekse ekipman parkı olarak Türkiye’nin sayılı tersaneleri arasında yer alıyoruz.”

Tersanemiz her ziyaretçinin beğenisini kazanıyor
“Tersanemize her gün ortalama 1000 kişiye yakın çalışanımız ve ziyaretçimiz giriyor.  Kendi personelimiz 250 kişi civarında. Tersane içerisinde, 15 kişinin otel konforunda ağırlanabileceği bir konaklama bölümü,  1000 kişilik taşeron soyunma bölümü, 400 kişilik çok modern bir yemekhane, 30 kişilik kafeterya ile basket ve futbol sahası mevcut. Sosyal ihtiyaçların karşılandığı, insan faktörüne saygı ile hazırlanmış genel alanlarımız ile her ziyaretçinin beğenisini kazanan bir tersanemiz olduğunu söyleyebilirim. Hem yeni inşa, hem de tamir aktivitelerimizi her anlamda destekleyebilecek altyapı ve her şeyden önemlisi insan kaynaklarına sahibiz.  Hepsi kendi yaptığı işte gerekli ve yeterli tecrübelere sahip 250 çalışanımız ve tersanede artık sabit olarak uzun suredir bizimle çalışan taşeronlarımızla emniyetli, zamanında ve müşteri odaklı kaliteli servis vermeye çalışıyoruz.”



Nehir tipi gemilerin ilk ikisini denize indirme aşamasındayız
“Tersanemiz kurulmadan önce, farklı tersanelerde dizayn donatım ve satın almasını üstlenerek yüksek standartlarda 20 adet tanker inşa ettirip bunları ihraç etmiştik.”
“Yeni inşa departmanımız, bu tersanenin insan kaynakları temelini oluşturdu. Akabinde, Beşiktaş Tersanesi olarak gerekli istihdamı arttırarak bugünlere geldik.  Tersane inşaatı paralelinde 4 adet 4100 dwt’luk tanker inşaatlarımızı devam ettirdik ve dördünü de filomuza kattık. Ayrıca tersanenin yapılandığı dönemde Tuzla’da inşa edilmekte olan 18,000 dwt’luk Beşiktaş Zealand gemimizi de tersanemizde tamamladık. İtalyan G&H firmasına yapılan 3,300 CBM’ lik gaz tankerlerinden ikisi teslim edildi, diğer ikisinin de inşa faaliyetleri devam ediyor. Palmali firmasına 5+5 nehir tipi sözleşme doğrultusunda yaptığımız gemilerin ilk ikisini denize indirme aşamasındayız.”

Havuzumuzda 40 gemi tamir ettik
“Bir kuru, bir de yüzer havuzumuz var. 235 metre boyunda 38 metre genişliğindeki kuru havuza eni 36 metreye kadar olan gemileri alabiliyoruz. 2009 yılının Eylül ayında operasyona başlayan havuzda panamax boyutlarında gemilere hizmet verebiliyoruz. Bu havuzda 40 gemi tamir ettik. Danimarka Fredericia Shipyard’tan yeni getirdiğimiz 227 metre boyunda 37 metre genişliğindeki yüzer havuz, tamir işlemlerinde kapasitemizi iki katına çıkaracak. Beşiktaş Tersanesi, aynı tersane içinde iki panamax havuzu olan Türkiye’deki ilk tersane olacak. İki havuzun yan yana olması, aynı mühendis ekibi tarafindan, tam donanımlı ön imalat atölyeleriyle hizmet vermesi altı çizilmesi gereken önemli bir gelişme. Yeni havuzla birlikte Ekim ayından itibaren 6 panamax geminin tamirini aynı anda yapabileceğiz. Genel olarak geçtiğimiz Temmuz ayı hariç tamir işinde tam kapasite çalıştık, sürekli doluyduk. Bu yılın sonuna kadar da doluluğumuz en üst düzeyde olacak.”

Türkiye’deki tamir pazarını genişletmek istiyoruz
“Avrupa’ya yakınlığımızı kullanarak Türkiye’deki tamir pazarını genişletmek istiyoruz. Amacımız Tuzla’ya gelen işi almak değil, rekabet ederek Türk tamir pazarını yüzde 20 gibi bir oranda büyütmek. Bu yüzden daha önce girilmemiş pazarlara girmeye çalışıyoruz. Yunanistan, Danimarka, İtalya ve Singapurlu armatörlerle çalıştık. İtalya ve Kuzey Avrupa ülkeleri asıl hedef pazarlarımız durumunda. Şanghay, Güney Kore, Hong Kong ve Singapur gibi pazarlarda Türkiye’yi daha fazla tanıtmak istiyoruz. Kriz sürecinde tamir işleri de ciddi biçimde azaldı. Gemi bulmakta inanılmaz zorluklar yaşanıyor. Armatöre yakınlık, ilişkiler artık ikinci planda kalıyor. Armatör verilen fiyata ve bu fiyattan verilen ödünlere bakıyor. 10 yıllık sadık müşteriler, küçük fiyat avantajı nedeniyle tersanelerini çok rahat değiştiriyorlar. Kriz öncesinde, özellikle tanker tamirlerinde işin yapılma zamanı ve  hızlılık önemliydi. Bugün işin hızlı yapılması da tersanelere avantaj sağlamıyor.”  
“Önümüzdeki 6 ay içinde rekabet daha sertleşecek. Köstence Tersanesi fiyat kırarak sektöre girdi. Daha önce yeni inşa yapan Daewoo Tersanesi de tamir işine girmeye hazırlanıyor. SMM ve Yunanistan’da düzenlenen Posidonia fuarlarında, Laid-Up durumundaki gemilerin azaldığı izlenimini edindik. Ancak filoların hızla daha genç hale getirilmesi, tamirlerin sualtı sörveyler aracılığıyla tersanelere getirilmeden yapılmak istenmesi gibi nedenler tamir pazarını küçültüyor. Kısa bir zaman içinde de pazarın büyümeyeceğini, eskisi gibi olmayacağını söyleyebiliriz.”

Kârlılığımız bu dönemde ikinci planda; daha çok tersaneyi tanıtmaya çalışıyoruz
“Tamir işleri genellikle acenteler aracılığıyla yürütülüyor. Yunanistan pazarını iyi tanıyoruz. Bu nedenle Yunanlı armatörlerin de eğilimi doğrultusunda buradaki armatörle doğrudan bağlantı kurarak çalışıyoruz. İtalya ve diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde pazarlama faaliyetlerimizi bir acente üstünden sürdürüyoruz. Kriz sürecinde armatörler ilk olarak fiyatı konuşmak istiyor. Biz armatörlere önce tersanemizi gösterme yönünde çaba harcıyoruz. Tersanemiz yeni olduğu için, armatörlere gemi getirmeden önce tersanemizi ve olanaklarımızı gösteriyoruz. Yeni inşa ve tamirin ayrı tutulduğu atölye, kreyn, havuz ve diğer altyapılarıyla tersanemiz Tuzla’dan çok farklı. Bu avantajlarımızı fiyata da yansıtıp, Tuzla’nın daha altında fiyatlar veriyoruz. Kârlılık bu dönem için ikinci planda; daha çok tersaneyi tanıtmaya çalışıyoruz. Gemi isletmeciliğinde köklü bir geçmişe sahip olması işlerimize her anlamada büyük katkı sağlıyor. Pazarlama çalışmalarında armatörlerle daha rahat ilişkiye geçiyoruz. Armatörlerin yeni gemi inşaya ve tamire nasıl baktığını net olarak biliyoruz.”
Ayakta kalmaya çalışmak şu anda birinci önceliğimiz
“Özellikle gemi inşa tarafında işler tam anlamıyla durdu. Her ne kadar hem Palmali, hem de G&H kontratını kriz sonrasında imzalamış olsak da açıkçası kâr marjlarımız minimum düzeyde. Bütün çabamız her gün tersanemizin kapısından giren 1000 kişinin sayısını 1 kişi bile eksiltmemek. Tamir tarafında da inanılmaz bir rekabetin içerisindeyiz.  Özellikle Romanya’da sağlanan teşvikler ve buradaki tersanelerin saldırgan fiyat politikaları sebebiyle minimum marjlar ile çalışmak zorunda kalıyoruz. Ayakta kalmaya çalışmak şu anda birinci önceliğimiz. Global krizin de etkisi ile doğal olarak hükümetten beklentiler arttı.  Devletin, bütün birimleri ile imkânlar dâhilinde gerekli desteği vermek için iyi niyetli çabaladığını zannediyoruz. Dünya çapında rekabetin içerisindeyiz. Bazı ülkelerde rakiplerimize sektörel teşviklerin ve kolaylıkların uygulandığını biliyoruz.  Benzer katkıların devletimiz tarafindan imkânlar dahilinde yapılabileceğini umuyoruz. Bu noktada bizim hedefimiz ayakta kalmak, tersanenin ismini ve kalite anlayışını duyurmak ve umduğumuz iyi piyasa ortamına  tam kadro hazırlanmak.”
 

---

R E K L A M