26 Kasım 2010 | SÖYLEŞİ 17. Sayı (Kasım-Aralık 2010)

Yeni inşaa ve servisteki gemilere, uluslararası konvansiyonlar kapsamındaki tüm klaslama ve sörvey hizmetlerini veren Bureau Veritas yüzde 65'in üstündeki pazar payı ile uzun yıllardan beri Türkiye'de ticari gemilerin yeni inşa klaslanmasında pazar lideri durumunda.
Bureau Veritas (BV)180 yılı aşkın bir zamandır, denizcilik, endüstri, gözetim/servisteki ekipmanların doğrulanması, sağlık/güvenlik/çevre (HSE), inşaat, belgelendirme, tüketici ürünleri, hükümet kontratları/uluslararası ticaret gibi iş kollarında hizmet veriyor.Dünyada 100’ün üstündeki ülkede varlık yönetimi, belgelendirme, klaslama, danışmanlık, gözetim/denetim, kontrol, analiz ve eğitim hizmetleri sunan Bureau Veritas, Türkiye’de 1960’lı yıllardan beri faaliyet gösteriyor. BV Türkiye'de uzun yıllar acentelik üstünden hizmet verirken, 1992 yılından bu yana Bureau Veritas Türkiye Gözetim Hizmetleri Ltd Şti olarak faaliyetlerine devam ediyor. Kuruluş, Türkiye’de denizcilik kapsamındaki tüm hizmetleri veriyor. Sanayi ve gemi inşaanın sınırları doğrultusunda gemi tipi, büyüklüğü gibi Türkiye pazarının ihtiyacı doğrultusunda hareket ediyor. Yeni inşaa ve servisteki gemilere, uluslararası konvansiyonlar kapsamındaki tüm klaslama ve sörvey hizmetleri veren BV, yüzde 65’nin üstündeki pazar payı ile uzun yıllardan beri ticari gemilerin yeni inşa klaslamasında pazarın lideri durumunda. Krize rağmen pazardaki etkinliğini güçlü biçimde sürdüren BV Türkiye, Türkiye’de 90’lı yılların başından bugüne 650 civarında yeni inşa gemi klaslaması yaptı. BV Türkiye son yıllarda yatların klaslanmasına yönelik olarak da hizmetler vermeye devam ediyor.  Bureau Veritas Denizcilik Türkiye ve Hazar Ülkeleri Genel Müdürü (CEO) Kerem Kiper ve Yeni İnşa ve Plan Onaylama Müdürü Cafer Tekkan ile görüşüp, BV’nin Türkiye’deki faaliyetleri,  Türk ve dünya gemi inşa sanayisinin durumu ve geleceğine ilişkin bilgi aldık.Kiper dergimize şu açıklamalarda bulundu:

Plan proje ofisimiz12 yıldır Türkiye’de hizmet veriyor

 “BV, operasyondaki ve kendisine kayıtlı, Türkiye’ye gelen BV klaslı gemilere sörvey hizmetleri veriyor. 1990’lı yılların ortalarından beri yeni gemi inşaa klaslanmasını da biraz daha farklı bir anlayışla sürdürüyor. Sadece yeni inşaalara özel bir bölümümüz ve sörveyör takımımız var. Yeni inşaa bölümümüzde 1998 yılında faaliyete geçen plan onay ofisimiz var. Klas kuruluşlarında bu bölümün yaptığı işler çok önemlidir. Bu bölüm, yeni inşaa ve servisteki gemilere, klas kuralları ve uluslararası konvansiyonlar kapsamındaki tüm klaslama, plan, proje ve doküman tasdiklerini yerel olarak ve süratli bir şekilde veriyor. Plan onay ofisleri, merkez ofislerin yetkisiyle çalışıyor. BV Türkiye bu çalışmayı 1990’lı yılların ortalarından başlattı ve gerekli eğitim ve yetki süreçlerini tamamlayarak, 1998 yılından hayata geçirdi. BV olarak 1990’lı yılların ortalarından beri Türkiye pazarının yüzde 65-70’ini tutmamızın temel sebeplerinden bir tanesi de plan proje ofisimizdir. Plan onay ofisimizin burada olması, Türk gemi inşa sanayinde patlama yaşandığı dönemde, taleplere hızlı cevap vermemizi sağladı. Plan ve dokümanların merkez ofislere gönderilmesi ve tasdikli olarak geri alınması uzun süreçlerin yaşanmasına neden oluyor. Bizim bu işleri kendi ofisimizle ve kadromuzla yapmamız ise hızlı ve verimli şekilde hizmet verme olanağı sağlıyor ki, bu da gemi inşaatında en önemli anahtarlardan bir tanesidir.Yeni gemi inşaa ve servisteki gemiler dışında, gemilerde kullanılacak ekipman ve malzemelerin test ve sertifikalandırma hizmetleri, diğer klas kuruluşlarında olduğu gibi bizim de ayrı bir faaliyet kolumuz. Yeni inşaalarımız yoğun olduğu için yan sanayiye hizmet veren bu bölümümüz de oldukça dolu. BV Türkiye’deki yüzde 80’in üzerindeki üreticinin denizcilikle ilgili ekipmanlarına belgelendirme yapıyor. Bu da ana faaliyetlerimizden bir tanesi.”

Yeni gemi inşaa pazarında yüzde 65’in üzerinde payımız var

“1990’lı yılların ortalarında Türk armatörlerin BV Türkiye’ye bağlı gemi sayısı 100 civarında idi, bugün itibarıyla bu sayı yaklaşık 350. BV Türkiye 90’lı yılların başından bugüne kadar yaklaşık 18 yılda 650 civarında yeni inşa gemi klaslaması yaptı. Bu sayı, Türkiye’de yapılan yeni gemi inşa klaslanmasında yüzde 65’in üzerinde bir oranı oluşturuyor. Pazarın en üst seviyede olduğu 2007 sonu veya 2008 başında, muhtelif kaynaklara göre Türkiye’de 500’ün üzerinde gemi sipariş defterinde kayıtlıydı. Bu dönemde, bizim de 350’nin üzerinde gemimiz vardı. Fakat bu ciddi ve sert krizden sonra projelerin bir kısmı dondu, bir kısmı iptal edildi veya durduruldu. Bugün yeni inşada BV Türkiye olarak 104 civarında yeni inşa geminin sörveylerini devam ettiriyoruz.”

 Kriz BV’nin ne kadar esnek ve hızlı olduğunu göstermiştir

“Kriz öncesinde denizcilik bölümümüzde, 80’nin üstünde teknik, sörveyör personelimiz ve 15 civarında da idari personelimiz vardı. Bu sayı krizle birlikte yaklaşık 60’a indi. Piyasadaki küçülmeye paralel olarak biz de yüzde 40’lık bir daralma yaşadık. Bölümümüzdeki bu arkadaşları ya şirket içinde değerlendirdik ya da başka ülke ofislerinde görevlendirerek kendimizi piyasa şartlarına adapte ettik.BV Türkiye, BV ofisleri içinde önemli bir ofis. 60 uzman bulundurmak önemli bir rakam. Diğer klas kuruluşlarına göre bugünkü durumda da büyük ve geniş bir organizasyona sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Denizcilik faaliyetlerimizin yüzde 90’ı İstanbul’da bulunuyor. İstanbul’daki merkez ofisimiz dışında İzmit ve Ereğli’de ofislerimiz var. Bursa, Ankara, İzmir’de de kriz sürecinde kapatmak durumunda kaldığımız bölge kara ofislerimiz var. Umuyoruz ki, piyasanın dip seviyesi budur ve piyasa şartları doğrultusunda BV’nin organizasyonunda da dip seviyesi bu olur. BV, pazarın yeniden büyümesine paralel olarak kendini geçmişte olduğu gibi bu sürece de  adapte edip gerektiğinde daha da büyüyecektir.”

 Kazandığınızı yatırma dönüştürmezseniz, bu pazardan pay alamazsanız

“Hem klas kuruluşu, hem de işletenler açısından Uluslararası Denizcilik Örgütü ve çevresel şartların getirdiği standartlar gün geçtikçe sıkılaşıp zorlaşıyor. Klâs kuruluşları arasında bir rekabet olduğu da gerçek. Kazandığınızı yatırma dönüştürmezseniz, mühendisliğe, araştırmaya yatırım yapmazsanız zaten bu pazardan pay alamazsanız. Dolayısıyla ticari olmak veya kar yapmaktan öteye, klâs kuruluşları kazandıklarını yatırıma ve bu konuda araştırma ve gelişmeye ayırıyor. Denizcilik, uluslararası ve dünya çapında yapılan bir iş olduğu için, ülke sınırlarından bahsetmek pek mümkün değil. BV ve diğer klas kuruluşları tüm dünyada denizciliğin, kurallar, ulusal ve uluslararası konvansiyonlar doğrultusunda, başta can ve çevre sağlığı olmak üzere, belirlenen kalite standartları içinde yapılmasını denetleyen, belgeleyen organizasyonlardır. Birçok bayrak devleti de konvansiyonlar nezdinde klâs kuruluşlarını yetkilendirmiş durumda. Klas kuruluşları hem kendi klas kuralları, hem de devletlerden aldıkları yetkilerle onlar namına çalışarak, tüm dünyada ülke sınırları gözetmeksizin bu hizmeti, servisi vermek durumunda. Bu iş elbette bir servis ücreti karşılığı yapılıyor. Fakat burada ana amaç karlı olmak değil, amaç öncelikli olarak kurumlarımızın yaşamasını sağlamak, var olmak. Sonrasında da bilgi ve araştırmaya yatırım yaparak, bu konularda daha geniş ve kaliteli hizmet vererek dünya denizciliğini daha ileriye taşımak, denizde can, mal ve çevre güvenliği seviyesini en üst seviyelere çıkarmak.”

 Önümüzdeki bir yılı üreterek geçirmek lazım

 “Türkiye’de bankalar ve hükümetin sağlayacağı finans desteğinin hızlı biçimde devreye sokulması şart. Çünkü gemi inşa sektörü maliyet açısından pahalı ve rekabet etmek kolay değil. Finansal ve devlet desteklerinin gecikmesi, dış piyasalarla olan rekabet gücümüzü daha da azaltacaktır.Türkiye’nin piyasalardaki şansını kaybetmeden, eski yerine doğru itilmesi gerekiyor. Çin ve Kore’deki tersanelerle zaman ve maliyet olarak yarışmamız çok zor. Ama geçmişte Türkiye’de kaliteli işler yapıldı, birçok Avrupalı armatör Türkiye’ye çekildi. Bu etkiyi kaybetmeden piyasalarda yer almak gerekiyor. Hükümetin yapacağı bir destekle önümüzdeki 1 yılı üreterek geçirmek lazım. 140 civarındaki yeni inşa gemi dondurulmuş gözüküyor. Birçoğunun sacı, makinesi alınmış durumda. Ortada yatan büyük bir değer var. 40 bin çalışanın 8-9 binlere düştüğü bir dönemde, bu projelerden bir kısmının bile devam edebiliyor olması bir istihdam ve hareket yaratacaktır. Bu çalışma sektörden çıkan 30 bine yakın, mühendis ve işçinin bir kısmını geri getirecek, tekrar sesimizi Avrupa’ya ve dünyaya duyuracak ve yan sanayimize de destek olacaktır. Bunu yapamazsak dünya pazarlarından uzaklaştığımız gibi kriz sonrasında toparlanmak daha da zor olacaktır.Tuzlada’ki tüm tersaneler Uzakdoğu’da bir tersane olabilecek büyüklükte. Tuzladaki tüm tersanelerin ayrı ayrı kesim, boya atölyeleri vs. var. Firma yapılarından dolayı, çok derin bir kriz yaşamımıza rağmen, bir birleşme olmadı. 2011 yılında da böyle bir birleşmenin olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla 5-6 tersanenin bir araya gelmesi veya birleşmesi yakın zamanda olacak gibi görünmüyor. Kriz öncesinde Türk tersaneleri Avrupa’ya çok sayıda kimyasal tanker yaptı. Krizden çıkışta özel tip gemi yapımı bir alternatif olabilir. Offshore, yardımcı tip gemiler, küçük yolcu gemileri, RoRo kargo ve RoRo yolcu gemileri ve diğer özel maksatlı gemi tiplerine yönelmek gerekiyor. Ancak bu tip gemilerde biraz dizayn açığımız var. Bunu da kapatarak iyi bir dizayn desteğiyle bu tip gemiler yapabiliriz.”

 BV, Türkiye’deki güçlü mevcudiyetini devam ettirecek

 “BV yıllardır tüm klas kuruluşları arasında Türkiye’ye en çok inanan ve yatırım yapan kuruluş oldu. Zaten yaptığımız işler ve kurduğumuz organizasyon bunu net biçimde ortaya koyuyor. BV, Türkiye’yi ve bu bölgeyi yakından izlemeye devam edecek ve burada her zaman güçlü bir kadro tutacak. Sektörü de kendi çerçevesinde bilgilendirmeye, değişik seminer ve eğitimlerle yönlendirmeye devam edecek.  Türkiye’de 70’nin üstünde tersane var. Kriz olmasaydı 40’ın üzerinde tersane daha devreye girecekti. Bu kapasitenin yeniden kullanılacağı bir dönemin geleceğine inanıyoruz.Dünyada 1980’li yıllara göre daha farklı bir dinamiklik var. Gemi inşaada eskisi gibi olmasa bile mutlaka bir iyileşme olacak. Elbette bu iyileşmeyi yakın bir zaman içinde beklemek iyimserlik olur.Bu dönem geldiği zaman biz mutlaka hazır ve daha donanımlı olmak istiyoruz. Bu doğrultuda BV, Türkiye’deki güçlü mevcudiyetini devam ettirecek.”

 Yeni İnşa ve Plan Onay Müdürü Cafer Tekkan:

“Konratı Yapılmış Ama İnşaası Devam Etmeyen 140 Projemiz Var”

 “Gemi inşaada dünyada iki tip standart var. Birincisi klas kuruluşlarının oluşturduğu çok detaylı standartlar (classification). İkincisi de devletlerin veya devletlerin bağlı olduğu IMO’nun oluşturduğu uluslararası (statutory) standartlar. Bazen statutory standartlar ana hatlarıyla ortaya konuyor, sonra klas kuruluşlarına bunların içeriğinin oluşturulması yönünde görevler veriliyor. Yani klas kuruluşlarıyla IMO, standartların oluşturulmasında ortak bir çalışma içindeler. Gelecekle ilgili herkes şüphe ve merak içinde. Bugünden geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak kolay değil. Ama 2012 yılı ortasından itibaren denizcilik sektörünün genel bir düzelme trendi içine gireceğini ümit ediyoruz. Kriz öncesinde kontratı yapılmış ama inşası devam etmeyen 140 projemiz var. Hükümet ve yeni finans destekleriyle bu projelerin hepsinin olmasa bile yüzde 20’lik bir kısmının canlandırılmasını ümit ediyoruz. Hollanda modeli tersanecilik anlayışında, birkaç firma bir araya gelerek bir dizayn firması veya kesim atölyesi kuruyorlar. Bu tür atölyelerin kurulması ve birlikte çalışılması maliyetleri düşürüyor. Türkiye’de böyle bir model uygulanmıyor. Her tersane kendi işletme anlayışı doğrultusunda çalışmayı tercih ediyor.”

 Sektörümüz niş markete yönelik ürün yapacak kapasiteye sahip

 “Kriz öncesinde Türk tersaneleri Avrupa’ya çok sayıda kimyasal tanker yaptı. Ama bu belirli bir gemi modelinde uzmanlaşmaya yönelik, belirli bir projeksiyon ortaya konularak yapılmadı. Türkiye’de daha çok kuru yük kargo, genel konteyner gemileri inşa edildi. Piyasa şartları ve talep doğrultusunda kimyasal tanker yapımında bir uzmanlık sağlandı ve know-how gelişti. Türkiye ismi tanker inşasıyla anılmaya başlandı ki, bu çok güzel bir şey. Sadece tanker yapımına sıkışmayalım şeklindeki değerlendirmeler doğru değil. Tanker yapıp sofistike bir ürün ortaya koyan gemi inşa sektörü, supply boat, tug boat gibi niş markete yönelik ürünleri çok rahat yapacak kapasiteye sahip. Önemli olan talebin gelmesidir. Artık supply boat, tug boat yapımında Türkiye ismi çok sık telaffuz edilmeye başlandı. Ümidimiz yakın zamanda daha küçük uluslararası sefer yapabilecek yolcu tekneleri yapımına doğru bir yönelmenin olmasıdır. Çok kabiliyetli dizayn firmalarımız da kendilerini bu sürece adapte edecektir.”

 Yat klaslama hizmeti vermeye başladık

“Gemi inşaa sanayinde yoğunluk yaşandığı dönemlerde, biz de gemi inşaya daha iyi hizmet verme amacıyla çalıştık. Bu arada gemide verdiğimiz kaliteli hizmetin yatlarda verilmesine yönelik olarak da çok sayıda talep aldık. Yoğunluğumuz nedeniyle bu taleplerle pek ilgilenemedik. Ama şimdi, yat klaslama hizmeti de vermeye başladık. Gemi inşa sanayinde işlerin azaldığı bu dönemde yeni bir iş kolu olarak yatlara yönelip, tecrübemizi bu alana aktarmaya çalışıyoruz. Bir yıldır bütün yat tersaneleri ve dizayn ofisleriyle yakın bir çalışma içindeyiz. Hedefimiz küçük tekneler değil, kalitemizi ortaya koyup, iyi hizmet vereceğimiz büyük, megayat boylarında tekneleri klaslamak. Kriz sürecinde sınırlı sayıda proje olmasına rağmen, bazı projeleri almayı başardık. Pilot proje olarak nitelendirdiğimiz birkaç projede müşterilerimiz bizimle çalışmaktan oldukça memnun. BV Türkiye olarak, yeni projeler için yatları klaslamada en büyük adayız.”

 

---

R E K L A M