|
GEPA Gemi Pazarlama
Bir temsilcilik firması olarak 1976 yılında Alp Özalp tarafından kurulan GEPA, 1977 yılında Mete Özalp’ın ortaklığıyla faaliyetlerine devam etti. Armatörlük işini sonlandıran ve 1990 yılına kadar bünyesinde 5 firma barındıran GEPA Grubu, bugün GEPA Fiberglas, GEPA Gemi Pazarlama ve GEPA Denizcilik olarak üç şirketle faaliyetlerini sürdürüyor. GEPA Fiberglas, serbest düşme kapalı filikalar, yandan indirme kapalı filikalar, yarı açık filikalar, kurtarma ve hızlı kurtarma botları, askeri ve sivil çeşitli servis botları, tuvalet modülleri ve değişik ebatlarda kutu ve dolaplar imal ediyor. GEPA Gemi Pazarlama ise çoğu Avrupa menşeli yaklaşık 30 firmanın Türkiye temsilcisi olarak, ürün satışı ve satış sonrası hizmet sağlıyor. Gemi inşaada yaşanan krizle birlikte, yat sektöründe temsilciliklerinin sayısını artırarak 20’ye çıkaran GEPA Gemi Pazarlama, fiyatlandırma, projelendirme, sistemlerin çalıştırılması, devreye alınması gibi hizmetler veriyor. Firma ayrıca, gemi tipi klima üreticisi Heinen Hopman Türkiye’nin de ortağı. GEPA Gemi Pazarlama Genel Müdürü Mete Özalp ve Satış Müdürü Mete Tarihmen ile görüşüp, firmanın temsilcililikleri ve ortaklık bazındaki faaliyetleri, çalışma prensipleri ile kriz sürecinde karşılaştığı zorluklara ilişkin bilgi aldık. Özalp, dergimize şu açıklamalarda bulundu: Gemilere yönelik 30 markanın Türkiye temsilciyiz “GEPA Gemi Pazarlama olarak denizcilik sektöründe temsilcilik yapan ve hala aktif olan en eski iki firmadan biriyiz. Gemilere yönelik 30 markanın Türkiye temsilciyiz. Ayrıca yat bölümümüz de 20 markanın temsilciliğini yapıyor. 2003 yılına kadar temsilcisi olduğumuz gemi ve yat tipi klima üreticisi Heinen Hopman Türkiye’ye ortak olduk. Hollanda menşeli firmayla ortak olarak Tuzla Orhanlı’da üretim tesisimiz mevcut. Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerine ilişkin ürünlerin büyük bir kısmını Türkiye’de imal ediyoruz. Üretimimizin yüzde 30’unu ihraç ediyoruz.” “Ambar ve RoRo kapakları, RoRo asansörleri, güverte kreynleri, offshore gemi ve platform ırgatları, dökme yük elleçleme sistemleri ve konteyner bağlama teçhizatlarında dünya liderlerinden Cargotec MacGregor’un temsilcisiyiz. Yine dünyanın en büyük gemi tipi kazan üreticilerinden Aalborg ve dünyada tek sayılan hidrolik tahrikli kargo pompa üreticilerinden Frank Mohn (FRAMO) ürünleri bünyemizde yer alıyor. Scana Volda şanzıman ve şaft, kovan, pervane sistemleri ile yeni anlaşma sağladık. Tanker, genel kargo, konteyner, dökme yük ve RoRo gibi ticari gemi güverte makineleri imalatçısı DMT firması, DTG manevra pervaneleri, Van der Velden dümen makineleri 2010 yılında ürün yelpazemize girdi. Türkiye’de ciddi pazar payı olan Jets vakum tuvalet sistemleri, Teamtec insineratör (atık yakma kazanı) ve ejektörleri, Zenitel dahili muharebe sistemleri, 1976’da ilk temsilciliğimiz olan Desmi makine dairesi pompaları, Sperre ve Tamrotor kompresörleri, Bohamet cam ve lumbuzları, Epocast yataklama malzemesi, Bay Valves PV valfleri, WSF Sander uzaktan kumandalı ve manuel valfleri, Lankhorst halatları ve CWS sintine seperatörleri ürün grubumuzda yer alıyor. Firma seçiminde çok titiz davranıyor, en az bir yıllık bir araştırma ve çalışmanın ardından markaların temsilcisi olduğumuzu ilan ediyoruz.” Yük elleçleme ekipmanlarında iddialıyız “Yük elleçlemesi ve buna bağlı olarak ambar ve RoRo kapağı, dökme yük sistemleri, kreyn, ırgat, konteyner bağlama ekipmanları özellikle iddialı olduğumuz malzemeler. Yük elleçlemesinde, sıvı yüklerde FRAMO, kuru ve dökme yüklerde Cargotec MacGregor piyasanın en prestijli markaları. Kazanlar ve vakum tuvalet sistemleri ve pis su arıtma sistemlerindeki markalarımız pazarda öne çıkıyor. Sileceklerde Hepworth-Wynn markamızla pazarın yüzde 90’ına hitap ediyoruz. Pis su arıtma sistemi imal eden Kore menşeli bir firma olan Il-Seung ile de çalışmaya başladık ama daha çok Avrupalı firmaların temsilciğini yapıyoruz. ‘Sattım bitti’ şeklinde bir anlayışımız yok, bu nedenle mutlaka kalitesinden emin olduğumuz markalarla çalışıyoruz. Ambar kapağı ve kreyn dışındaki tüm sistemlerin devreye alma ve servis hizmetlerini kendi bünyemizdeki mühendislerle veriyoruz.” Kriz öncesi servis bölümümüzde 10 mühendis çalışıyordu “Krizle birlikte çok ciddi bir küçülme yaşadık. İş hacmimizin yüzde 80’ini kaybettik. Krizden önce GEPA Gemi Pazarlama’da 20 kişilik bir ekibimiz vardı. Sadece satış sonrası servis bölümümüzde 10 servis mühendisi çalışıyordu. Bugün 8 kişilik çekirdek bir ekibimiz var. Satışta 3, serviste 4 ve proje yönetiminde bir mühendisimiz çalışıyor. Kriz öncesinde tankerler genelde spekülatif yapılıyordu. Krizin ortaya çıkması ile birlikte 2008 yılının Ekim ayında 100’e yakın gemiye yaptığımız satışlar iptal oldu. Bu iptallerin sayısı 2009 sonuna kadar 145’i buldu. Daha sonra bu projelerin bir kısmı tekrar geri geldi. Finansal sorunlar yaşadık ama bu süreçte tersaneler ve satıcı firmalar birbirlerine anlayışla yaklaştı. Müşterilerimizin bir kısmı borçlarını zamana yaydı. Uzun yıllardır iş yaptığımız dostlarımızın olduğu firmalardan bize yansıyan finansal sorunları sineye çektik. Temsilcisi olduğumuz firmalar da anlayış gösterdi, borçluların üzerine gidilmedi.” KGF’den yararlanan gemiler malzeme alımına hemen başladılar “Bizim raporlarımıza göre 1 Eylül 2008 tarihinden bugüne kadar kriz sürecinde 111 proje iptal oldu, 149 proje de donduruldu. Gemi inşa ve yan sanayilerde krizden önce 100 bin kişi çalışıyordu. 40 bin kişi tersanede 60 bin kişi yan sanayide istihdam ediliyordu. Bugün tersane çalışanları 14 bine indi. GEPA Grubu olarak bizim çalışan sayımız krizden önce takribi 175 kişiydi, bugün 60 çalışanımız var. Her yerde çok ciddi bir küçülme yaşandı.” “2010 yılı ciromuz, 2009 yılına göre yüzde 10 arttı. Hafif bir toparlanma var. Geçmişte yoğun satış yapmamıza rağmen bu süreçte finansal olarak çok zorlandık, ama dükkanı kapama noktasına gelmedik. İptal edilmeyen kriz öncesi yapılmış satışlar, bu dönemde bize destek oldu. Gemi inşaatı tam olarak durmadı. Peşinatı ödenmiş, malzeme temini kısmen yapılmış projeler yavaş da olsa devam ediyor. 12 aylık teslim süreçleri kriz dönemde 18-20 aylara çıktı. Her tersane tek tek de olsa bu süreçte gemi inşa etti. Bazı tersaneler yeni siparişler aldı. Bu arada blok inşaatları ve ürün tedariklerinin bir kısmı yapılmış olan dondurulan projelere KGF çözümü bulundu. 150 projenin müracaat ettiği KGF’den 35 proje onay aldı. 12 geminin KGF prosedürleri başladı. Bunlara daha sonra römorkörler de dahil edildi. 35 projenin faydalanması öngörülen bu fonun kullanımı sektöre bir parça nefes aldıracak. Fondan yararlanan gemiler piyasadan malzeme almaya hemen başladılar.” 2012 yılında ciddi devlet teşvikleri zorunlu hale gelecek “Koster filosunun yenilenmesine ilişkin çalışma 2013 yılına sarkacak gibi görünüyor. KGF desteği alan bazı tersaneler, 2011 yılında tamamen işsiz kalmayacak. Ama bu projeler bittiğinde Tuzla ve diğer gemi inşaa bölgelerinde kötü günler yaşayabiliriz. Bir takım iflaslar söz konusu olabilir. 2012 yılında devletin artık politika değiştirerek, sektöre ciddi teşvikler yapması zorunlu hale gelecektir. Uzakdoğu tersaneleri devlet teşvikleriyle ayakta duruyor ve sipariş alıyorlar. 2010 yılında Uzakdoğu tersaneleri tam dolu olarak çalıştı. Devlet teşvikleriyle fiyatlar çok aşağı çekildi, Kore ve Çin tersaneleri siparişleri topladılar. Üstelik gemi inşaa edecek armatörlere devlet destekli kredi sistemi sunuldu. İspanya’da bile halen yeni inşada yüzde 12’lik devlet sübvansiyonu var. 2012 yılından sonra devlet desteği olmazsa Türkiye’de tersanecilik bitme noktasına gelir. Tuzla, Karadeniz Ereğli ve Yalova’dan sesler daha yüksek çıkmaya başladığında devlet bu sektöre el atacaktır diye umuyoruz. Hiçbir zaman 2007 yılındaki büyümeyi yakalama imkânı olacağını sanmıyorum. Konteyner ve tanker piyasası hala dipte, kuru yük 2008 den sonra hemen toparlandı. 100 bin kişiye istihdam sağlamış bir sektörün ayakta kalması için güçlü bir devlet desteğine ihtiyacı olduğu, gelecek iki yıl içinde daha net biçimde anlaşılacaktır.” GEPA Gemi Pazarlama Satış Müdürü Mete Tarihmen: “Yata özel 20 markanın temsilcisi durumundayız” “2009 yılından itibaren gemi piyasasının düşmesiyle birlikte, yat piyasası için enerji ve zamanımız daha da arttı. Gemi piyasasındaki kriz, yata daha çok yönelmemize vesile oldu. Bu doğrultuda yata yönelik ürün portföyümüz son iki yıl içinde hızlı biçimde genişledi. Yata özel 20 markanın Türkiye temsilcisi durumundayız. Jets vakumlu tuvaletler, Hepworth cam silecekleri, Epocast yataklama malzemeleri, Wortelboer demir-zincir, CWS sintine seperatörü ve RO sistemleri, Uson Marine çöp sıkıştırıcıları, Zenitel dahili haberleşme/uydu anten/kamera sistemleri, Corrpro elektrikli katodik koruma sistemleri ve Lankhorst halatlar 2009 yılından önce de temsilciliğini yaptığımız önemli markalardı. Bunlara son iki yıl içinde Bruntons şaft-kovan-pervane sevk sistemleri, Van Der Velden EPS tipi manevra pervaneleri, dümen makineleri ve dümen yelpazeleri, Newthex kapı, hatch ve kaportaları, DTG manevra pervaneleri, MATN’S stabilizer sistemleri gibi önemli markalar ve ürünler de eklendi. Bizim teknik ve ticari olarak cazip olduğumuz işler, 30 metre üstü müşteri siparişi üstüne yapılan projeler. Temsilcilik bazında çalışıyoruz. Her projenin teknik özelliğine ve isteğe göre teknik bir konfigürasyon oluşturup, bunun fiyatlandırmasını yaptırıyoruz. Sadece bir satış ofisi değiliz, mevcut mühendis kadromuzla teknik destek veriyoruz. Projelendirme, sistemlerin çalıştırılması, devreye alınması gibi satış sonrası hizmetler, mühendislerimiz aracılığıyla yapılıyor. Ürünler, sadece dışarıdan yabancı mühendisler vasıtasıyla desteklenmeye çalışıldığında, özellikle devreye alma safhasında zamanlamaya ilişkin büyük problemler yaşanabiliyor. Tersaneler, sistemin devreye alınma zamanın, geldiğini düşünerek, yurt dışından mühendis çağırıyor. Fakat mühendis buraya geldiğinde bir dizi eksikliği tespit ediyor. Çalışma saatinin çok daha üstünde bir zaman burada kalıyor. Bu arada konaklama, yol, mesai gibi ilave masraflar oluşuyor. Bu masraflar nedeniyle tersane ile tedarikçi arasında ihtilaflar oluşuyor. Bize talep geldiğinde kendi mühendisimiz yerinde inceleme yapıyor, eksikleri tespit edip bildiriyor. Sistemin kurulmasına yönelik hazırlıkların yapılmasını sağlıyor. Devreye alma aşamasında yurt dışından bir mühendis getirilme zorunluluğu durumunda ise en verimli şekilde ve en kısa sürede bu iş tamamlanıyor. Temsilciler aracılığıyla çalışma şeklinde, taraflar arasında oluşan beklenmedik ekstra masraflar ortadan kalkıyor ve daha iyi bir ilişki kuruluyor.” “Megayat piyasasının geleceği çok parlak. Antalya ve Bodrum, İtalya’nın megayat üretim merkezi Viareggio’ya benzetiliyor. Yat yapımının gelişimine paralel olarak tedarikçi firma sayısı da artacaktır. GEPA Gemi Pazarlama olarak bu piyasada zamanında ve güçlü biçimde yer almamızın avantajlarını süreç içinde daha iyi göreceğime inanıyorum.” İlginizi çekebilir... Pearl Naval Şirketler Grubu Başkanı Gürhan Burak Alkoç: "Müşterilerimizin İhtiyaçlarına Odaklanıp Yeni İnşaa ve Açık Deniz Yönetim Çözümleri Sunuyoruz"1999 yılı İTÜ Yüksek Denizcilik Okulu'ndan mezun oldum.... GİSBİR Başkanı Murat Kıran: 'Hedeflerimiz Doğrultusunda Emin Adımlarla Yürüyoruz'Türkiye'nin en eski sivil toplum örgütlerinden olan GİSBİR'in Başkanı Murat Kıran, 2019 yılını ve 2020 beklentilerini Tersane dergimizin okurl... ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Üyesi Cengiz Hepergil"Her Alanda Olduğu Gibi Marin Tip Sistemlerde de Başa Oynuyoruz"... |
|||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.