23 Mart 2011 | SÖYLEŞİ 19. Sayı (Mart - Nisan 2011)

Gemileri ve yatları korurken çevreye de daha az zarar vermek için çalıştıklarını belirten Moravia Boya Genel Müdürü Mustafa Ekeman, “Bir Boyanın hem zehirli hem çevreci olması kendi içinde bir çelişki gibi görünüyor ama yapmamız gereken bu” diyor…
Moravia Boya, ürünlerini Yat Boyaları, Deniz Boyaları ve Sanayi Boyaları olarak 3 ana kategoriye ayırıyor. Yat Boyaları’nda yat ve teknelerin ihtiyacı olan tüm boyaları üreten firma, Deniz Boyaları adı altında ise gemilerin ihtiyaç duyacağı A’dan Z’ye tüm boyaları üretiyor. Sanayi Boyaları adı altında da endüstride ihtiyaç duyulan bazı boyaları imal eden firmanın üretim tesisleri İstanbul Sefaköy’de yer alıyor. 2 bin metrekaresi kapalı toplam 5 bin metrekare alan içerisinde yer alan tesiste 32 çalışan görev yapıyor. Tesisin yıllık üretim kapasitesi ise yaklaşık 20 bin ton.

Türkiye genelinde Marmara, Akdeniz, Ege ve Karadeniz bölgelerinde olmak üzere ellinin üzerinde bayisi olan ve satışlarını bayileri üzerinden gerçekleştiren Moravia, sadece gemi sektörüne doğrudan satış yapıyor.

Zehirli boyanın öncüsü
İtalya’nın Trieste kentinde boya üreten Veneziani firmasının, 1863 yılında dünyanın ilk antifouling (zehirli) boyasını icat etmesi ve bu boyaya Moravia markasını vermesiyle Moravia’nın doğduğunu söyleyen Moravia Boya Genel Müdürü Mustafa Ekeman, “Antifouling boyanın  icadı, gemi endüstrisinde büyük bir devrim. Bundan önce fouling, yani teknelerin, gemilerin altına yapışan midyeler, yosunlar bir kader gibi kabul ediliyor ve ara sıra temizleniyordu. Antifouling boyanın icadıyla bu sorun ortadan kalktı.” ifadelerini kullanıyor.

Yüzde 100 Türk sermayeli bir firma
Moravia Boya ve Kimya Sanayi’nin kurucusu Adil Manioğlu’nun 1960’lı yıllarda Moravia’nın Türkiye mümessilliğini yaptığını belirten Ekeman, “Daha sonra, formulü İtalya’dan gelmek kaydıyla bu boyaları Türkiye’de bazı firmalara fason olarak ürettiren Adil Manioğlu, 1974 yılında da şu anda içinde bulunduğumuz fabrikayı kurarak burada imalat yapmaya başladı. 1990’lı yılların sonuna doğru da Moravia markası satın alınarak yüzde 100 yerli sermayeli bir Türk firması haline geldi” diyor.

Moravia Boya Genel Müdürü Mustafa Ekeman, şöyle devam ediyor: “Yaklaşık 8-10 yıl önce boya üretiminde kalay kullanımı yasaklandı. Boya firmaları olarak, zehirli boyaları kalaysız yapmak ve bunu da belgelemek zorundayız. Biz de belgelendirme için Lloyd’s Register’la çalışıyoruz.”

Kendi araştırmalarımızın yanı sıra akademik destek de alıyoruz
“Dünyadaki zehirli boya üretimi, artık daha az zehirliye doğru gidiyor. Yani gemileri, yatları korurken, başka şeylere de mümkün olduğunca az zarar vermeye çalışıyoruz. Fabrikamızda bir Ar-Ge laboratuvarımız var ve araştırmalar yapıyoruz. Bu konuda, kendi araştırmalarımız dışında akademik destek de alıyoruz. ‘Nasıl daha çevreci zehirli boya yapabiliriz?’ bunu araştırıyoruz. Tabi, hem zehirli hem çevreci olması kendi içinde bir çelişki gibi görünüyor ama yapmamız gereken bu.”

2008 krizinin etkileri azalıyor
“Gemi ve yat sektörlerinin ortak bir tarafı vardır. İkisi de ekonomik krizlerden en çabuk etkilenen ve en geç toparlanan sektörlerdir. Tabi, kriz ortamlarında insanlar öncelikle en lüks tüketimlerinden vazgeçer. O da yattır. Arabanızı ya da yatınızı satmak durumunda kalırsanız önce yatınızı satarsınız. Gemi için de, navlunlar hemen düşer. Navlunlar düşünce yeni gemiye olan talep kesilir. Mevcut gemiler için de minimum masraf yapmaya gayret gösterilir. İki kat boyanacakken, bir kat boyanır, hatta mümkünse boyanmaz. Çünkü boyasız gemi yürür ama yakıtsız yürümez. Kaynaklar çok kısıtlı olduğu zaman, haklı olarak armatör de en elzem şeylere para ayırıyor. Dolayısıyla boya sektörü de en çok etkilenen sektörlerden oluyor. Şu anda 2008 krizinin her iki sektörde de etkileri devam ediyor. Ama azalarak, her geçen gün daha iyiye giderek devam ediyor.”

Sanayi Boyaları kriz döneminin ürünü
“Sanayi Boyaları, biraz da bu dönemin bir ürünü. Eskiden de Sanayi Boyaları’mız vardı ama daha çok bir başlıktı. Kriz döneminde bu başlığın altını doldurma yoluna gittik. Bu da gemi ve yat kadar önemli bir alanı açtı bizim için. Krizin de olumlu yanı bu; kendi sahamızda kısıtlı bir durum olduğunu görünce, mecburen, 12 ay faaliyet gösteren, mevsimselliği olmayan ve lüks olmayan bir sektör olan sanayi boyalarına girdik. Bununla biraz yaralarımızı sarmış olduk.Moravia olarak öncelikli hedefimiz satışlarımızı artırmak. Bu da zaten üretimin artmasını sağlayacak. Sanayi Boyaları’nın yanı sıra gemi ve yat boyalarını da daha rekabetçi bir hale sokup daha gayretli bir pazarlama stratejisi izlemeyi planlıyoruz.”

Rekabeti teknolojimizle yapacağız
“Biz, Ar-Ge’ye kaynak ayıran bir firmayız. Ne kadar mavi yakalı işçimiz varsa bunun yüzde 60’ı kadar da mühendis istihdam ediyoruz. Bu bizim krizden sonraki politikamız. Bu politikanın da karşılık göreceğini düşünüyoruz. Daha teknolojik ürünlerle piyasada olacağız. Rekabeti teknolojimizle yapma yoluna gideceğiz. Sektördeki firmaları uluslararası, dünya lideri firmalar ve yerli firmalar olarak ikiye ayırabiliriz. Yerli firmalar içinde teknolojiye en çok kaynak, zaman, dikkat ayıran firma olduğumuzu düşünüyorum. Bu bizim çıkış stratejimiz. Bizim ürünümüzü başka ürünlerden ayıran farkın, kalite olması gayreti içindeyiz. Her üründe bunu yakaladık gibi iddialı bir söylem içinde değilim ama hedefimiz, felsefemiz bu.”

“Teknoloji doğru kullanıldığı takdirde, aynı zamanda çevreci bir durumdur. Çevreci bir ürün yapabilmek için mutlaka bir araştırma içinde olmak zorundasınız. Dünyanın kötüye gidişini durdurmanın tek yolunun Ar-Ge olduğunu düşünüyorum.”
 

---

R E K L A M