17 Mayıs 2017 | SÖYLEŞİ 50. Sayı (Mayıs-Haziran 2017)

Memorial Sağlık Grubu, A101 Marketleri, English Home, Aydın Örme, TAFF Yapı İnşaat, EVE gibi farklı sektörlerdeki lider firmalarıyla, yaklaşık 50 bin kişiyi istihdam eden ve önemli yatırımlarıyla bilinen Turgut Aydın Holding bünyesindeki Aydın Deniz İşletmeciliği A.Ş. (AYSHIPS), denizcilik alanındaki faaliyetlerini artırıyor. Şu anda filosundaki 6 adet dökme yük gemisine yılsonuna kadar yeni inşadan 3+1 gemi daha eklenecek olan AYSHIPS, aynı zamanda yerli ve yabancı firmalara da management hizmetleri veriyor. Firmayı ve yaptığı çalışmaları, AYSHIPS Genel Müdürü G. Burak Alkoç ile konuştuk...

Tersane: Kendiniz ve Aydın Deniz İşletmeciliği hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Burak Alkoç: Ben uzun yıllar önemli denizcilik firmalarında yönetici olarak çalıştım. İki yıldır da Aydın Deniz İşletmeciliğinde görev yapmaktayım. Burada kendi ekibimizi kurduk, bütün işletmeyi şu anda İstanbul’dan yürütüyoruz.
Aydın Deniz İşletmeciliği A.Ş. 2010 yılında kuruldu. 2011 yılında ilk gemisini, 2015 yılında ise ikinci gemisini işletmeye aldı. Ancak 2015 yılına kadar yeni inşa denetimini (supervision) ve management’ı başka bir firmaya yaptırdı. 2015 yılında yeniden yapılanan ve Ayships isminin eklendiği firma 2 yıldan bu yana gemi işletmeciliğini kendi çatısı altında sürdürüyor.
Filipinlerde yer alan Tsuneishi Japon tersanesinde yapımı devam eden 64 bin tonluk 3+1 gemi inşa projesindeki yeni gemiler yılsonuna kadar işletmemize katılacak. Bu gemilerin inşa sürecindeki denetimlerini de yine kendi ekibimiz sürdürüyor. Bunun dışında büyük bir fon kuruluşu ile farklı bir yapı oluşturduk. Yılsonuna kadar birlikte hareket ederek filomuza 5-6 gemi daha katmayı planlıyoruz.
Ana ofisimiz İstanbul’da. Burada 15 kişilik bir ekiple çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Singapur’da 5 kişilik bir ekibimiz var. Ticari kısmı; operatörlük, yük operasyonları, kiralama (chartering & brokering, snp) olarak Singapur’dan yapıyoruz. Denizciliğe global olarak bakmamız ve hedeflerimizi tutturtabilmemiz adına önümüzdeki ay Londra’da bir ofis açacağız. Orada da iş hacmine istinaden ilk etapta oluşturacağımız 3 kişilik bir ekip görev yapacak.
Filomuzdaki gemilerin tamamı şu anda kuru yük gemisi. Ben ve ekip arkadaşlarım daha önce ağırlıklı olarak tanker, kimyasal tanker, LNG, FSRU, FSU, LPG, VLGC, terminal, vb. konularda uzun süre çalıştık. Dolayısıyla bu alanlarda da tecrübemiz olmasına istinaden farklı işlere doğru yönelmek üzere planlar da yapmaktayız. Kuru yükte belirli bir tonaja ulaştıktan sonra, tankere veya başka segmentlere doğru ilerleyeceğiz.
Bildiğiniz gibi denizcilik sektörü 2008 yılından bu yana zor günlerden geçti. Özellikle geçen sene çok kötü piyasa koşulları ile karşılaştık. BDI son 30 yıldaki en düşük rakama kadar geriledi. Bu süreçte running cost’larımızı ve tüm faaliyet giderlerimizi önemli anlamda düşürerek krizi iyi yönettik.
İlk etapta bu krizdeki ana etmenleri, Çin’deki büyümenin azalması, yeni inşaaların sayısı, hurdaya gidişler, Avrupa ve dünya genelindeki global kriz, Hindistan ve Endonezya’nın yeterli ivmelenememesi, petrol fiyatlarının düşmesi olarak sıralayabiliriz. Bu sene beklediğimiz şekilde, geçen seneye oranla çok daha iyi piyasa koşulları hakim ve piyasalar yükselmeye devam ediyor. Geçen sene navlunların işletme giderlerini karşılayamayacak hale gelişinin yansımaları ile önemli oranda tonajın hurdaya dönüşü oldu. Demir-çelik, hurda fiyatları da şu an yükseliyor, ayrıca OPEC ve non OPEC ülkelerin petrol üretimini azaltması ile petrol fiyatlarını kontrollü olarak belirli oranda artırmaları, navlunların artmasıyla, ikinci el ve yeni inşa fiyatları da buna paralel olarak yükseliyor.
Biz piyasa koşullarına göre genel olarak iyi pozisyon aldık diyebiliriz. Geçen sene ve şu anda aslında yeni kurulan firmalar için, denizciliğe yatırım yapmak için çok doğru bir zaman, çok daha cazip fırsatlar hakim.
Biz önce yük anlaşmasını yapıp daha sonra filomuza gemi katma veya kiralama taraftarıyız. Özellikle yük anlaşması, iyi bağlantılar olmadan, spekülatif olarak büyümek yerine; emin adımlarla; kontrollü olarak; önümüzü görerek büyümeyi tercih ediyoruz.

Tersane: Bir anlamda krizi sektöre yatırım yapmak için fırsat olarak mı görüyorsunuz?

Burak Alkoç: Denizcilik uzun soluklu bir iş. Uygun zamanda uygun gemileri filomuza katarak doğru işler yaptık diye düşünüyoruz. Tipik armatörlüktense gemi alıp satmak, operatörlük yapmak, yükünüzün- yük anlaşmalarınızın olması, farklı kiralama, finans modelleri şeklinde, riski azaltarak, farklı sepetlere işleri dağıtmanın günümüz koşularında daha sağlıklı bir icraat olduğunu düşünüyorum.

Tersane: Bugüne kadar nasıl gitti işler? Geçtiğimiz yılı da kısaca değerlendirebilir misiniz?

Burak Alkoç: Açıkçası, 2016 çok çetin geçti. Geçen sene birçok gemi yılbaşından hemen sonra farklı armatörler ve işletme firmalarınca lay up’a çekildi. Gemiler günlük işletme giderlerini dahi karşılayamadığı için demirde minumum şartlarda bekletildi. Biz geçen sene büyük bir titizlikle işletmeye devam ettik. 7 yıllık Aydın Deniz İşletmeciliği A.Ş. tarihine baktığımızda genel olarak işlerin yolunda gittiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda daha da iyi olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız İcra Kurulu toplantılarında ilgili birimlerle değerlendirmeler, analizler yapıyoruz.

Tersane: Yeni inşa yatırımlarınız devam edecek mi?

Burak Alkoç: Şu an Uzakdoğu tersaneleri ile 2 adet ultramax için görüşmelerimiz sürüyor.

Tersane: Denizciliğe sadece gemi işletmeciliği olarak mı bakıyorsunuz? Tersane vs. başka planlarınız da var mı?

Burak Alkoç: Tersanecilik aslında gönlümüzde yatan, uzun vadede düşündüğümüz bir konu. Japonya’daki tersaneler ile çok iyi, özel diyaloglarımız var. İlerleyen zamanlarda Japon teknolojisiyle Türk insanının buluşabileceği bir ortak girişim düşüncemiz mevcut.
Bunun dışında denizcilik ile ilintili ithalat-ihracat firması kurarak, Holding bünyesindeki dışarıdan tedarik edilmesi gereken malzemelerin temini ve lojistikleri ile ilgili de çalışmalar yapmaktayız.

Tersane: Yeni inşalarınızın hepsi Japon tersanelerinde mi yapıldı? Türkiye’de yapmak gibi bir düşünceniz var mı?

Burak Alkoç: Teslim süreleri, gemilerin sefer bölgeleri, finans, vb. sebeplerden dolayı Türkiye’de henüz bir girişimimiz olmadı. Ancak bazı tersanelerle iyi diyaloglarımız mevcut. Farklı projeler, tamir gibi konularda tabi ki ortak çalışmalarımız olacaktır. Turgut Aydın Holding, Türkiye’de önemli ölçüde istihdam sağlamaktadır. Önümüzdeki yılbaşı çalışan kişi sayısı 50 bini geçebilir. Yapımız, tarzımız gereği her zaman milli projelerde yer almak ve üzerimize düşen görevleri yerine getirmek istemekteyiz.

Tersane: İşletmenizdeki gemilerde de tamamen Türk personel mi görev alıyor?

Burak Alkoç: Gemilerimizde Filipinli personel çalışıyordu. İlk yaptığımız icraatlardan biri Türk personele geçmek oldu. Bunun da gemilerin bakım tutumu, sahiplenme duygusu açısından son derece faydasını görmekteyiz.

Tersane: Gemi inşa denetim faaliyetlerini sadece kendi gemileriniz için mi yapıyorsunuz?

Burak Alkoç: Şu anda sadece işletmemize katılacak gemiler için yapıyoruz. Ancak başka bir holdinge yeni inşa siparişi verme aşamasında destek olduk. Bu konuda Kore, Çin, Singapur, Filipinler, Japonya, Vietnam gibi birçok Uzakdoğu ülkesinde yeni inşaa ve tamir tecrübelerimiz var. Dolayısıyla yabancı armatörlere de aktivitelerimizi artırmak adına bu tarz hizmetler verebiliriz. Önemli olan karşılıklı sinerji kurabileceğimiz, birbirimizi anlayarak ortaklık içerisine girebileceğimiz firmalarla işbirliği yapmak.

Tersane: Kısa vadede hedefleriniz, beklentileriniz, denizcilik sektörüne yönelik öngörüleriniz nelerdir?

Burak Alkoç: Açıkçası,   2018 başından sonra daha iyi bir market bekliyoruz. Ama bu sene geçen seneye oranlara yine kuru yük sektöründe neredeyse iki katı hatta daha fazla kazanç elde etmek mümkün. Yeni inşadan teslim alınacak olan gemilerin hurdaya gidişle dengelenmeye başlaması, arz-talep, ayrıca Balast Suyu Islahı’nın Eylül ayında kademeli olarak (ilk IOPP renewal’da) yürürlüğe girecek olmasıyla hurdaya gidişin artıracak olması sebeplerine istinaden piyasalar daha iyi seviyelere gelecektir. Bu doğrultuda 2018-2019 yılları için genel olarak umutluyuz. Diğer taraftan Singapur ofisimiz üzerinden önemli yük anlaşmaları yaparak, akabinde işletmemize gemi kazandırmak unsurlarına yönelik çalışıyoruz. İlave olarak LNGC, LNG bunkering gibi konularda da bazı faaliyetlerde bulunuyoruz.

Tersane: Son olarak sosyal sorumluluk projelerine ve sektördeki toplantılara, personel eğitime yönelik katılımınız ve yaptıklarınızla ilgili bilgi verir misiniz?

Burak Alkoç: Özellikle KOS-DER’in öncülük ettiği Türk Yıldızı projesine elimizden geldiğince katkı sağlamak istemekteyiz. Ayrıca staj problemi olan tüm denizcilik okulu öğrencilerine yardımcı olmak adına bazı projelerde yer aldık. Geçen sene işletmemizdeki gemilere uzun ve kısa staj dahil olmak üzere 25 öğrenciye staj imkanı sunduk.
Bunların yanı sıra Yönetim Kurulu Üyesi olduğum DEFAV’ın (Denizcilik Fakültesi-YDO Mezunlar Derneği Vakfı) ve Türkiye Denizcilik Federasyonu’nun gerçekleştirmiş olduğu aktivitelere, organizasyonlara katılmaktayız. Bu bağlamda sosyal sorumluluk projelerine şirket ve bireysel olarak destek veriyoruz.
Filomuzdaki gemilere gönderdiğimiz, göndereceğimiz personelimizi elektronik ana makine, kreyn, ecdis gibi kurslara göndermekteyiz. Ayrıca personelimizi çalıştığımız klas kuruluşlarının düzenlemiş olduğu in house training’lere de yoğun ve efektif olarak dahil etmekteyiz.

 

---

R E K L A M